Eğitimcilerden yüz yüze eğitim uyarısı

Yüz yüze eğitim 15 Şubat’ta eğitime başlayan köy okullarının ardından bu hafta 81 ilde başladı. Eğitim salgında düşük ve orta riskli olan 41 ilde tüm seviyelerde başlarken, sınav yılı olan 8 ve 12. sınıflar tüm illerde risk durumuna bakılmaksızın açıldı.

Eğitimcilerden yüz yüze eğitim uyarısı


Okulların açılması ile birlikte uzun süre okuldan uzak kalan öğrencilerin ve öğretmenlerin okula uyumu tartışılıyor. 'Uzaktan eğitim sürecinde yaşanan eşitsizlikler şimdi karşımıza çıkacak' diyen öğretmenler, "Açıkçası öğrencilere kafadan puanlar verildi. Bizim bu dönemi puansız şekilde nasıl geçirebiliriz onu düşünüyor, ona kafa yoruyor olmamız lazım" sözleri ile sınav odaklı eğitimi gözden geçirmeyi öneriyor.

Okula dönüşte uyum sürecine dikkat çeken Öğreten Ağı’ndan öğretmenler, yüz yüze eğitimde yaşanabilecek uyum sorunlarını ve çözüm önerilerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Öğretmen Ağı, eğitim alanında faaliyet yürüten 6 vakıf tarafından desteklenen, öğretmenler için araçlar üretmek amacıyla kurulan bir sivil oluşum.

“ÇOCUĞUN RUTİNLERİNİ BOZDUK”

Okulların kapalı olduğu süreçte öğretmen ve öğrencilerin online eğitime alıştığını belirten Psikolojik Danışman Ramazan Özkan, “Pandemi ilk ortaya çıktığında online eğitimde ne gibi uyum sorunları olabilir diye tartışılırken artık oraya uyum sağladılar, şimdi de “yüz yüze uyum sağla” dedik. Oradaki alışkanlıklarını, rutinlerini bozduk çocuğun. Dolayısıyla duygusal problemler bekliyorum” dedi.

“EŞİTSİZLİKLER ŞİMDİ KARŞIMIZA ÇIKACAK”

Uzaktan eğitim sürecinde eğitime erişimde eşitsizlikler yaşandığına ve öğretmenlerin öğrencilerin gelişimine hakim olamadığına dikkat çeken Özkan, şunları söyledi:

“Bu hafta çocuğun uyum problemlerine, öğretmenin de geçtiğimiz süreçte öğrencinin hangi durumda olduğu ile yüzleşmesi ile geçecek. Uçurumlar o kadar net görüldü ki online eğitimdeydik, ama bir yandan kurslar dershaneler açıktı. Sadece TRT EBA ile işini yürütmeye, evde bir tane telefon tabletle ders görmeye çalışan çocuklar vardı. Diğer taraftan dershaneye, etüt merkezlerine giden, özel ders alan çocuklar vardı. Bir özel ders patlaması, özel ders alma aldırma furyası yaşandı. Bu eşitsizlikler şimdi karşımıza çıkacak.”

“BU DÖNEMİ PUANSIZ NASIL GEÇİREBİLİRİZ, ONA KAFA YORUYOR OLMAMIZ LAZIM”

Eğitim planlamasının sınav odaklı yapıldığını, 8. ve 12. sınıflar öncelikli olarak yüz yüze eğitime başlarken okullarına yeni başlayan 5. ve 9. sınıfların gözden kaçırıldığını söyleyen PDR Öğretmeni Şeyma Büyükurvay, “Mutlaka bir puanla değerlendirme yapma ihtiyacı söz konusuydu. Bu kesinlikle yanlış. Öğrencilerin hangisinin imkanı vardı, hangisi dersleri ekrandan asla anlayamıyor, derse katılsa bile eğitim ona asla ulaşamıyor bunu bilmiyoruz. Açıkçası öğrencilere kafadan puanlar verildi. Öğrenciler şunu öğrendi: Ben derse gelmesem de çalışmasam da çok yüksek puan alabilirim. Dolayısıyla bizim bu dönemi puansız şekilde nasıl geçirebiliriz onu düşünüyor, ona kafa yoruyor olmamız lazım. Öğrencilerin akademik konulardan çok sosyal ihtiyaçları var” diye konuştu.

“KAYIP BİR NESİL DEĞİL DAHA GÜÇLÜ BİR NESİL OLACAKLAR”

Yüz yüze verilen aranın psikolojik etkilerinin gelecekte görüleceğini, ancak şu anda çocukların psikolojik olarak daha sağlam şekilde okula döndüğünü söyleyen PDR Uzmanı Yasemin Gültekin, verilen arada yaşanan açığın kapatılabileceğini, “Eğitim Öğretimdeki açık kapatılır. Hiçbir zaman kapatılamayacak bir şey yok. Neresinden dönersek kardır.  Akademik olarak açıklar olsa da ben ilkokul düzeyinde kapanmayacak açık olacağını düşünmüyorum. Psikolojik olarak çok zorlu bir süreç, ama güçlendikleri için bu öğrencilerin bir şekilde uyum seviyesinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Kayıp bir nesil değil daha güçlü bir nesil olacaklarını, dijital araçları kullanmakta daha başarılı bir nesil olacaklarını, aslında pek çok açıdan avantajlı olacaklarını düşünüyorum” sözleri ile anlattı.

ENGELLİ ÖĞRENCİLERLE İLGİLİ DAHA AYRINTILI PROGRAMLAR GELİŞTİRİLMELİ

Gültekin özel eğitim öğrencilerinin bu süreçte olumsuz etkilendiğini, engelli öğrencilerle ilgili daha ayrıntılı programlar geliştirilmesi gerektiğini söylerken, Büyükurvay da “Engelli öğrenciler veya farklı kültürlerden gelen öğrenciler gibi bir sürü ihtiyacı farklı öğrenci var. Onların birlikte yaşamayı öğrenmesi çok kıymetli. Öğretmenler ya da psikolojik danışmanlar olarak kendi önyargılarımızı aşmamız ve öğrenciler açısından düşünmeye çalışmamız çok kıymetli” sözleri ile öğretmenlerin de okula uyumdaki rolüne işaret etti.

Öğretmen Ağı, oluşturdukları Yeni Dönemde Okula Uyum Kiti’nde bulunan öğretmen ve öğrencilere yönelik çözümleri, salgın sonrası yüz yüze eğitime dönüş sürecinde eğitimciler ile paylaşacak. 6 Mart'ta Zoom üzerinden gerçekleştirilecek çalıştaya katılmak isteyen eğitimciler, www.ogretmenagi.org sitesinden kayıt yaptırabilecek.

Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2021, 18:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER