Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubat ayında Suudi Arabistan'a yapacağı ziyareti hatırlatan Karaca, "Saraylı ve şürekası, ülke kaynaklarının talan edilmesine göz yumdu. Şimdi ‘Suudi prenslerden, şeyhlerden, emirlerden ne alırım’ diyerek 'yerli ve milli' politikasını taçlandırıyor" dedi.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, bugün yaptığı yazılı açıklamada, vatandaşların bankalara olan borcunun 17-24 Aralık arasında 12,7 milyar lira arttığını bildirdi. Karaca, şunları kaydetti:

“VATANDAŞIN BANKALARA VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİNE BORCU 1 TRİLYON 17 MİLYAR LİRA”

"Geliri artmadığı için enflasyon altında ezilen vatandaşların bankalara ve finansman kuruluşlarına olan borçları, kredi faizlerinde yaşanan artışa rağmen krizle birlikte hızla büyüdü. Bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan (konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı) borcu, 17-24 Aralık günleri arasında 12,7 milyar lira daha artarak 1 trilyon 17 milyar liraya çıktı. Bu borcun 24,4 milyar lirası vadesinde ödenmediği için takibe alınan kredi ve kredi kartı borçlarından oluşuyor.

“VATANDAŞLARIN TAKİPTEKİ BORCU 24,4 MİLYAR LİRA”

Vatandaşların bankalar ve finansman şirketlerine olan borcunun 807,2 milyar lirası bireysel (konut, otomobil, ihtiyaç) kredilerinden, 210 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Son hafta tüketici kredilerinde 6,7 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 6 milyar liralık artış yaşandı. Vatandaşların vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından icraya verilen takipteki borçları da 18,5 milyar lirası tüketici kredilerinden, 5,9 milyar lirası da kredi kartlarından olmak üzere toplam 24,4 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Bankaların takipteki bu borçlarını düşük bir bedel karşılığında varlık yönetim şirketlerine satıyor olmaları, bu rakamı olduğundan daha düşük gösteriyor.

VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİNE BORÇ

Bankaların vatandaştan zamanında tahsil edemedikleri için takibe aldıkları ancak daha sonra da varlık yönetim şirketlerine sattıkları alacaklarından kaynaklanan vatandaşın borcu da Eylül 2021 sonu itibariyle 30,7 milyar lira olarak açıklandı.

Saraylı ve şürekası, ülke kaynaklarının talan edilmesine göz yumdu. Şimdi ‘Suudi prenslerden, şeyhlerden, emirlerden ne alırım’ diyerek ‘yerli ve milli' politikasını taçlandırıyor."