AKP'nin yeni yüzyıl vizyonu: Yeni anayasa ve Kanal İstanbul...

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın toplumda 'yeni bir dönem ilanı' beklentisi yaratılan Türkiye Yüzyılı toplantısından son 20 yılın övgüsü, Anayasa değişikliği mesajı ve Kanal İstanbul çıktı.

AKP'nin yeni yüzyıl vizyonu: Yeni anayasa ve Kanal İstanbul...

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu kamuoyuyla paylaştı.

Toplumda yeni bir dönem ilanı beklentisi ile sunulan "Türkiye Yüzyılı" toplantısında Erdoğan, AKP'nin 20 yılını övdü. Diyalog, demokrasi ve uzlaşı mesajı bekleyenler ise hayal kırıklığına uğradı. Toplantıda Yeni Anayasa, Anayasa'da başörtüsü ve Kanal İstanbul öne çıkan başlıklardan oldu. 

Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılı" toplantısındaki açıklaması şöyle oldu:

"KAHRAMANLARIMIZI MİNNETLE YAD EDİYORUM"

Gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler, bugün bu salonda bizlerle birlikte olan, ekranlardan bizi takip eden kardeşlerim, Cumhur İttifakı'nın değerli mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanıyla, kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık

Cumhuriyetimizin ilk yüz yılına Anadolu'daki özellikle Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığımızı sona erdirmek isteyen bir saldırın altından giriş yağmıştık. Osmanlı Devleti ile birlikte milletimizi de tarihe gömmek isteyenleer doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli aracı kullanarak Anadolu'yu işgale yeltendiler. Beli bükülen milletimiz, 'Yurdumuzu alçaklara uğratma sakın' diyerek işgali bertaraf etti.

Kardeşlerim, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bizlere üzerinde özgürce nefes aldığımız bu vatanı armağan eden tüm kahramanlarımızı minnetle yad ediyorum.

"DEMOKRASİ VE KALKINMA HAMLESİ İDAM SEHPASINDA KESİNTİYE UĞRADI"

Cumhuriyetimiz maalesef bu asrın bir kısmında kendi içinde barışık yaşayamadı. Kirli hesaplarda kullanılan maşalar hiç eksik olmadı. Dün vardı bugün de vardı.

Şehit Başbakan Menderes'in 'Yeter! Söz milletindir!' diyerek başlatıtğı demokrasi ve kalkınma hamlesi idam sehpasında kesintiye uğradı.

Ülkemiz vesayet yoluyla, cumhuriyet ve demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntılar çekti. Milletimizin teveccühü ile ülkeyi yönetme sorumluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım'da böyle bir mirası devraldık. Kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesi ile bulunduğunmuz yer çok büyüktü. Biz 20 yıl boyunca hep 'Durmak yok yola devam' dedik. Geliştirdik, güçlendirdik ve zenginleştirdik.

Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi... Yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimiizin desteğiyle 20 yılda ülkemizin kayıplarını telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik.

Emperyalistlerin, darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar, tuzaklar kurdular, terör örgütlerini harekete geçirdiler. Hatta partimizi kapatmaya çalıştılar. Bununla da kalmayıp silahla saldırmaya çalıştılar. Biz hiç şikayet etmek. Mücadele ettik. Çözümü sadece milletin sinesinde, milli iradenin gücünde aradık.

"AYRIŞTIRILMAYA ÇALIŞILAN VARSA SON 20 YILA SIĞDIRMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ BU BÜYÜK DEVRİME KATKI VERMİŞTİR"

Geçmişte ayrıştırılmaya çalışılan kim varsa son 20 yıla sığdırmaya çalıştığımız bu büyük devrime katkı vermiştir. Herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik ve kayıplarını telafi ettik. Ayasofya'yı yeniden camii olarak açmamız bile büyük bir meydan okumadır.

Bu tarihi dönemde hakkın hakikatın yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum.

Milletimizi hayallerine kavuşturduk. Aşk ile çalışarak milli iradeyi güçlendirerek vesayeti adım adım yok ettik. İnsanımızın bugününü huzurla yaşamasını geleşceğe umutla bakmasını sağladık.

Yönetim sistemini değiştirerek büyük bir reformu hayata geçirdik. Dış politikamıza şahsiyet kazandırarak milletimizin itibarını yükselttik. Her alanda cumhuriyetimizin ilşk asrının eksikliklerini giderecek eser ve hizmetler ortaya koyduk. Takip eden değil takip edilen bir ülke haline geldik.

"MİLLETİMİZE HİZMET YOLCULUĞUNU TÜRKİYE YÜZYILI İLE ZİRVEYE ÇIKARACAĞIZ"

Türkiye Yüzyılı vizyonumuz bu aşkla girişilmiş yeni bir gayrettir. Türkihye Yüzyılı programımızda cumhuriyetimizin yeni yüzyılına yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz. Milletimizin bizi zirveye taşıyacağından şüphe duymuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme karşılığında tek karzumuz 'Allah razı olsun' duasını duymaktır.

Milletimize hizmet yolculuğunu Türkiye Yüzyılı ile zirveye çıkaracağız. Bunun dışında başka hiçbir beşeri hırsımız, dünyemi kaygımızın olmadığını belirtmek isterim.

ERDOĞAN'DAN DEVLET BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR

MHP'nin değerli genel başkanı Devlet Bahçeli ve arkadaşlarına, Türkiye Yüzyılı'nın inşası sürecine Cumhur İttifakı çatısı altında verdikleri güçlü destek için şahsım ve arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden tarıma her alan hizmetler kazandırırken, hayata geçiremediğimiz işlerde oldu.

YENİ ANAYASA VE ANAYASA'DA BAŞÖRTÜSÜ

12 Eylül darbesi anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Milli iradenin ürünü yeni bir Anayasa'yı ülkemize kazandırmak Türkiye Yüzyılı'nın ilk hedeflerinden birisidir.

Milletimizin böyle bir Anayasa'ya kavuşması en temel hakkıdır. Başı açık veya başı örtülü tüm kızlarımızın, hanım kardeşlerimizin eğitim ve çalışma haklarını güvence altına alacak, aile kurumlarını sapkınlıktan koruyacak bir Anayasa değişikliği teklifi hazırladık.

İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi meclise sunarak bu konunun ülkemizin gündeminden tamamen çıkmasını sağlayacağız. Böyle bir konu yoktu aslında. Birileri bunu ülkemizin gündemine soktu.

Türkiye Yüzyılı'nı gençlerimizin teknolojiden sanata, spordan sanata tüm alandaki beklentilerini karşılayarak yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı ekonomik, askeri diplomatik her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkartarak yükselteceğiz.

Hayatının her anını ülkesine ve milletine hizmete adamış bir fert olmanın verdiği tecrübeyle sizlerin huzurundayım.

"BÜTÜN DİKKATİMİZİ VE ÇABAMIZI TÜRKİYE YÜZYILI İNŞASINA HARCAYACAĞIZ"

Cumhuriyetimizin 99 yılını 2023'te 100'e tamamlarken, bütün dikkatimizi ve çabamızı Türkiye Yüzyılı inşasına harcayacağımızı herkesle paylaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın ülkemizle birlikte bölgemizde başlayarak her yere barış ve refah götürecek bir adım olacağını paylaşıyorum. Hayırlı olsun diyorum. Daha nice hayırlı adımlara vesile olsun.

20 yılda Türkiye'yi en üst lige çıkardık. Geçtiğimiz 20 yılda yaptıklarımızla asırlık eksiklerimizi tamamlasak da bunu yeterli görmüyorum. Öyle kritik bri eşikteyiz ki bundan sonra atacağımız adımlarla ya bu ligin en ön sıralarında yerini alacak ya da tekrar geriye düşme riskiyle karşı karşıya kalacağız.

Türkiye Yüzyılı kimlik siyaseti yerine birlik siyasetidir. Kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame ettirmenin adıdır.

Katıldığımız açılış törenlerinin ardından mutlaka alıp arşive koyduğumuz her makası ülkemizin kalkınma adımlarının izi olarak görüyoruz. Bizim tek isteğimiz şu gerçeklerin teslim edilmesidir. Bugün evladının tüm kademelerde en iyi imkanları almasını isteyen her aile, isterse maddi külfete girmeden sahiptir.

Yaşlı ve engelli gibi dezavantajlı vatandaşlarımıza evde bakım dahil her türlü hizmet sunulmakta, düşük gelirli ailelerimiz desteklenmektedir.

Göreve ilk geldiğimizde Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak demiştik. Birileri de bunları küçümsemişti. Bunların küçümsediği bizim sözlerimiz değil, milletimizin kendisiydi. Vesayetin desteğiyle eğitimden iş hayatına her alanda önünü kestikleri gençleri küçümsüyorlardı. Asker evladının yemin törenini tel örgüler ardından izleyen anneleri, sakallı babaları küçümsüyorlardı.

Biz hiçbir zaman ayrım yapmaksızın milletimizin tüm fertlerini bunların engellemelerinden kurtaracak adımları attık. Hizmetler gerçekleştirdik. İnsanımızı gelişmiş ülkelerde ne varsa sahip olabilecekleri, kolayca ulaşabilecekleri bir altyapı kurduk.

Üniversite sayımızı 76'dan 208'e, akademik perseonel sayımızı 70 binden 184 bine ulaştırdık. Mesleki eğitimi yeniden cazip hale getirdik.

Yükseköğrenim burs ve kredi tutarını lisans öğrencileri için 45 liradan 850 liraya çıkardık.Şehit yakını ve gazilerimize hayayın her alanında sahip çıkıyoruz. Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda çok önemli mesafe katettik.Sosyal yardım şemsiyemizi, elektrikten doğal gaza pek çok başlıktaki destekle gerçek ihtiyaç sahibi her aileyi kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Net asgari ücreti, hem çalışnnaı hem de işvereni koruyacak tedbirlerle 184 liradan 5 bin 500 liraya çıkarttık. 

Suriye'de oluşturduğumuz güvenli bölgelere yaklaşık 530 bin kişinin güvenli geri dönüş yapmasını temin ettik. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık.

Ulaştırmada bölünmüş yol mesafemizi 6100 km'den 28 bin km'ye çıkardık. Fiber internet altyapımızı süratle yaygınlaştırarak, yakında hedeflerimize uygun seviyeye getireceğiz. Hazine ve Maliye'de milli gelirimizi 238 milyar dolardan aldık, 1 trilyon dolar sınırına kadar getirdik. Ticarette ihracatımızı 250 milyar doların üzerine çıkarırken 228 ülke ve bölgeye yaygınlaştırdık. Milletimizin bel kemiği olarak gördüğümüz esnaf ve sanatkarlarımızı tüm imkanlarla destekledik. Savunma sanayinde kendi ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde İHA'lar, SİHA'lar başta olmak züere 170 ülkeye savunma sanayi ürünleri ihraç edebilen bir ülke haline geldik.

"YERLİ OTOMOBİLİMİZ TOGG'UN FABRİKASINDA İLK ARACI BANTTAN İNDİRİYORUZ"

Sanayi ve teknolojide kurduğumuz 152 organize sanayi bölgesi ve tekno parklarla milletimizin üretim gücünü arttırdık. Yerli otomobilimiz TOGG'un fabrikasında ilk aracı yarın 29 Ekim'de banttan indiriyoruz. Ülkemizi salgın ve savaşla sarsılan dünyanın yeni tedarik merkezi haline getirecek altyapıyı kurduk, şimdi de geliştiriyoruz. 

KARADENİZ'DE DOĞALGAZ REZERVİ

Karadeniz'de toplam 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. İnşallah yakında enerjide yeni müjdelerin sevincini sizlerle paylaşacağım. Bunlar durup dururken olmadı. Geçrek anlamda diplomasinin işletilmesiyle oldu.

KANAL İSTANBUL 

Muhalefet Kanal İstanbul'a karşı çıkıyor. Yahu siz bugüne kadar neye karşı çıkmadınız. Dikili bir ağacınız yok. Ya yapacağız. Yakında Kanal İstanbul'un çalışmaları başlayacak. İstanbul Boğazı'nı çevre tehdidinden kurtaracağız. Bu muhalefetin kafası basmaz, anlamaz bunlar, anlamaz. Kanal İstanbul Projesi, Türkiye Yüzyılı'mızdaki sözlerimizden biri olarak hedeflerimiz arasındaki yerini korumaktadır.

"ÜLKEMİZİ ZİRVEYE ÇIKARTMAKTA KARARLIYIZ"

Sürdürülebilirliğin ana eksenini oluşturan çevrenin korunması alanında tüm kurumlarımızla birlikte ortak hedeflere yürüyeceğiz. Türkiye Yüzyılı huzurun yüzyılıdır.Türkiye Yüzyılı başarının yüzyılıdır. Ülkemizi daha nice başarılarla, ilklerle, enlerle tanıştırarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ülkemizi zirveye çıkartmakta kararlıyız. 

Geleceği inşa etmek için ülkemize eser ve hizmet kazandırmayı sürdüreceğiz. Ülkemizi en kısa sürede 1 trilyon dolar dış ticaret hacmine, 100 milyar dolar turizm gelirine kavuşturacağız. Türkiye Yüzyılı üretimin yüzyılıdır. Önümüzdeki dönemi yeni ve etkin üretim stratejilerini konuşup hayata geçireceğimiz bir sürece dönüştürüyoruz. Türkiye Yüzyılı verimliliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı, gücün yüzyılıdır. Attığımız her adım ülkemizin gücüne güç katmaktadır.

Hiçbir alanda duraklamaya mahal vermeden doğru hedefler yoluyla büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayacağız. Türkiye Yüzyılı dijitalin yüzyılıdır.Türkiye Yüzyılı iletişimin yüzyılıdır. Vatandaşımızı ve dünyayı güvenilir kaynaklar aracılığıyla doğru bilgilendirecek tedbirler almayı sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı, bilimin yüzyılıdır. Ülkemizde insanımızın hayat kalitesini arttırmaya yönelik bilimsel çalışmaları destekleyerek bu alanda da söz sahibi konuma ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye Yüzyılı, barışın yüzyılıdır. Hem masada, hem sahada sergilediğimiz insani ve vicdani giderek daha çok takdir topluyor. 

Köken ve inanç başta olmak üzere ayrım gözetmeksizin her bireyin hakkını teminat altına alacak düzenlemeleri daha da etkinleştireceğiz. 

"DAHA KUŞATICI HİZMETLER SUNACAĞIZ"

Türkiye Yüzyılı, şefkatin yüzyılıdır. insanlığın vicdanının sükûta büründüğü her durumda ve her yerde, bizim sesimiz aynı gürlükte çıkmaya devam etmiştir. Şefkatin, merhametin, vicdanın rafa kaldırıldığı bir dünyanın herkes için yaşanılmaz hale geleceği inancıyla, bu mücadelemizi küresel düzeyde sürdürüyoruz. Kadim devlet geleneğimizden aldığımız ilhamla, sosyal destekler başta olmak üzere, her alanda vatandaşlarımıza daha kuşatıcı hizmetler sunacağız.

Türkiye Yüzyılı, gençlerin yüzyılıdır. İstikbalimizin teminatı gençlerimizi, eğitimden spora her alanda TEKNOFEST ruhuyla en üst düzeyde yetiştirmek, için gereken altyapıyı önemli ölçüde tamamladık. Bu temel üzerinde gençlerimizi, "kökü mazide olan ati" anlayışıyla, değerlerine bağlı, ne istediğini bilen, geniş ufuklu, azimli, donanımlı, çalışkan bireyler olarak geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz. 

Türkiye Yüzyılı, istiklalin ve istikbalin yüzyılıdır. Bugün güçlüyüz, yarın daha da güçlü olacağız. İnsanlarımızın tamamının istiklalinden emin bir şekilde istikbaline güvenle bakacağı bir Türkiye için yeni projeler, yeni programlar, yeni eserler, yeni hizmetler peşinde koşmaya devam edeceğiz.

"MİLLETİMİZ HAYALLERİ GERÇEKLEŞTİRECEK ÖZGÜVENE SAHİPTİR"

Sadece çok kısa başlıklar ve birkaç cümlelik açıklamalarla çizmeye çalıştığım bu resim, Türkiye Yüzyılının siluetidir. Milletimiz bu silueti netleştirecek, hayalleri gerçeğe dönüştürecek özgüvene sahiptir. Gerçek devrimler, gerçek reformlar, gerçek dönüşümler, milletin özünden çıkıp gelen enerjinin, hareketin, çabanın neticesi olarak hayat bulur. Ülkemizi yıllarca özgürlüklerden ve zenginliklerden uzak tutanlar güçlerini, milletimizin özgüveninin önünü kapatmış olmalarından alıyordu. Ne zaman ki bu set yıkıldı, işte o zaman Türkiye bambaşka bir görünüme büründü. Menderes'in ilk kazmayı vurduğu, Özal'ın ilk gediği açtığı bu seti kökünden söküp atmak, hamdolsun, bize nasip oldu.

Tabii bu arada kaybolup giden nesillerin hesabını sormak da bize düştü. Kılığından kıyafetinden dolayı Ankara'ya alınmayan köylümüzün... İnancından ve kültüründen dolayı aşağılanan mûtedeyyin vatandaşlarımızın... Yassıada'da onurları çiğnenen milli irade temsilcilerinin... Mamak ve Diyarbakır zindanlarında işkenceye maruz kalan evlatlarımızın... Hülasaten horlanan, hakir görülen, ezilen, dışlanan, haksızlığa maruz bırakılan her insanımızın davası, bizim davamızdır. Bunun için; Hep daha fazla demokrasi, daha fazla eser ve hizmet, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha fazla fırsat eşitliği için çalıştık. Yeri geldiğinde yedi düvele kafa tutarak, yeri geldiğinde siyasetin ve diplomasinin inceliklerini kullanarak, insanımızın tüm dünyada başı dik şekilde gezebilmesini sağladık. Bize ödetilen bedellere hiç bakmadan adaletsiz kalkınma, kalkınmasız adalet olmayacağı anlayışıyla tüm gönüllere girmek için uğraştık, didindik.

YENİ DÖNEM VURGUSU

Hakkari'den Ankara'ya, Ardahan'dan İzmir'e, Şanlıurfa'dan İstanbul'a ülkemizin her şehrini aynı eğitim, aynı sağlık, aynı ulaşım, aynı spor imkânlarıyla buluşturmanın mücadelesini verdik. Artık bu ülkede, evladını okula gönderemediği için yoksulluğa kurban verme veya terör örgütüne kaptırma endişesi duyan ailelerin sitemini değil...

Çocuğunun diploma törenini gururla seyreden ailelerin sevincini paylaşıyoruz. Artık bu ülkede, doktora götürmek için yola çıktığı hasta evladını Zap suyuna kaptırıp "Ankara'ya ses gitmiyor" ağıtları yakanların türkülerini değil... Evine gelen doktora, bir adım ötesindeki hastaneye bakıp "Allah devlete zeval vermesin" diyen insanlarımızın dualarını dinliyoruz. Artık bu ülkede, bize adeta bahsedilen sözde demokrasi ve özgürlüğümüzün mahcubiyetini değil... Dişimizle, tırnağımızla, alın terimizle, kanımızla eman yurdu haline getirdiğimiz, çalışanın emeğinin karşılığını alacağını, düşenin kolundan tutulacağını bildiği bir yerde yaşamanın kıvancı içindeyiz.

ERDOĞAN'DAN "POZİTİF" ÖZGÜRLÜK" VURGUSU

Bugün Türkiye, kendi vatandaşlarına sağladığı imkanlar yanında dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanı da kendisine çekmektedir. Ülkemize gelen herkesi sığınmacı sanan, her gördüğü yabancıya nefretle bakan hastalıklı zihniyetler anlamıyor olsa da, Türkiye bölgesel ve küresel bir cazibe merkezi haline dönüşmüştür. Sadece canını kurtarmak isteyen mazlumları misafir etmiyoruz.Yatırımcılardan profesyonel meslek mensuplarına kadar her kesimden insan, ülkemizdeki potansiyeli görüyor ve buraya yöneliyor. Dünyanın her ülkesi, finans ve yetişmiş insan kaynağı durumundaki bu tür insanlara kapılarını sonuna kadar açmaktadır.  

Biz de Türkiye'nin büyümesine, kalkınmasına, güçlenmesine katkı veren herkesi bağrımıza basıyoruz, basacağız. Küresel zenginlikten ülkemizin aldığı payı yükseltmenin yollarından biri de budur. Siyasi istikrarını teminat altına almış, güvenliğini sağlamış, demokrasisini kökleştirmiş, insan haklarını sahiplenmiş, ekonomisini büyütmüş, sosyal devlet uygulamalarını yaygınlaştırmış, krizlere ve tehditlere karşı bünyesini güçlendirmiş,akil, adil ve hakim bir güç haline gelmiş, geçmişin tüm korkularından ve yoksunluklarından arınmış ülkemizin gündemine yakışan yeni kızılelması, ancak Türkiye Yüzyılı olabilir. 

ERDOĞAN'DAN TÜRKİYE'NİN YÜZYILI ÇAĞRISI 

Herkesin bir hayali vardır. Bizim hayalimiz de Türkiye Yüzyılıdır. Üstelik biz bu hayali bugün de kurmuyoruz. Aklımız ermeye başladığı günden beri bu hayalin peşindeyiz. Bugüne kadar yaptığımız her işi de, bizi bu hayale yaklaştıracak adımlar olarak gördük. Şimdi de, bizimle bu hayali paylaşacak, yanlışa yanlış dediği gibi doğruya da doğru diyecek herkesle yol yürümeye hazırız. Buradan 81 vilayetimizdeki her bir vatandaşıma sesleniyorum: Biz Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını, aynı zamanda Türkiye'de siyaseti üslubuyla, tarzıyla, işleyişiyle, sonuçlarıyla değiştirecek yeni bir dönemin de miladı haline getirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı için yapılacak her katkı bizim için çok kıymetlidir.

Gelin, 29 Ekim 2023'e kadar Türkiye Yüzyılı'nı konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım. Gelin, Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturalım, birlikte inşa edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılını yeni bir milli mutabakat zemini haline dönüştürelim. Gelin, Türkiye Yüzyılında demokrasimizi, katılımcı demokratik bir Cumhuriyet kimliğiyle taçlandıralım. Gelin, Türkiye Yüzyılında ülkemizi, bir asırdır enerjimizi yiyip tüketen her türlü taassuptan arındırıp, siyasetin eksenini emek ve eser üzerine yeniden kuralım. Gelin, Türkiye Yüzyılında ülkemizdeki özgürlüklerin çerçevesini, pozitif özgürlük anlayışıyla tekrar çizelim.

Gelin, Türkiye Yüzyılı'nda tam fırsat eşitliği ve hakkaniyet temelinde bir sosyal adalet anlayışını birlikte tesis edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılında asırlardır gerilemeyle, duraklamayla, yıkılmayla tarif edilen ülkemizin yükseliş dönemini başlatalım.

Gelin, Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi herkesin kendi yankı odasından çıkıp birbirini dinlediği, birbirini anladığı, birbirine saygı duyduğu bir yer haline getirelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nı fark edilen, fark atan, farkını hissettiren ve farklılıklarıyla zenginleşen bir ülke haline gelişimizin sembolü yapalım. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nda erdem ve adalet devletini zirveye çıkartalım. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi küresel çarkın bir dişlisi olmak yerine lokomotifi haline dönüştürelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nı milli ve yerli değerlerle evrenseli kuşattığımız, sözümüzü çağa söylediğimiz bir dönem haline getirelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nı korkularıyla yaşayan bir geçmişten umutları, hayalleri, özgüveni ve cesaretiyle şahlanan bir geleceğe geçişin kapısı yapalım.

Gelin, yüzümüzü hem doğuya, hem batıya, ama asıl doğruya doğru dönelim. Gelin, bir asır önce istiklal mücadelemizi bir ilk adımla nasıl başlatıp zafere ulaştırdıysak, bugün de istikbal mücadelemizin ilk adımını atalım. Gelin, bu yolu kadını-erkeğiyle, genci yaşlısıyla, her kesimden insanımızla hep beraber yürüyelim. Bu vatan hepimizin vatani. Bu ülke hepimizin ülkesi. Kalın sağlıcakla... Bu bayrak hepimizin bayrağı. Bu devlet hepimizin devleti. Bu gelecek; hepimizin ortak geleceği...

ERDOĞAN TEK KONUŞMACI
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tek konuşmacı olduğu törende sporcular, sanatçılar, cemaat vakıfları, Alevi dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sanayici ve iş adamları, sanatçılar, çevreci genç ve kadınlar, şehit ve gazi yakınları, engelliler, siyasi parti temsilcileri, yabancı misyon temsilcileri, akademisyenler, gazeteciler ve sosyal medya fenomenleri de davet edildi.  

11 SİYASİ PARTİ DAVET EDİLDİ
Cumhur İttifakı'nı oluşturan MHP ve BBP'nin yanı sıra CHP, İYİ Parti, DSP, Saadet Partisi, HÜDA-PAR, Demokrat Parti, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Anavatan Partisi, tanıtım toplantısına genel başkan seviyesinde davet edildi. Programda, protokol düzeni olmayacağı belirtilirken kabine üyeleri, AKP Genel Başkan yardımcıları, milletvekilleri, il başkanları ve belediye başkanları salonun tribünlerinde davetlilerin arasında karışık oturuyor. Davetli siyasi partilerin genel başkanları için ise tribünde özel bölüm ayrıldı.

TÜRKİYE YÜZYILI LOGOSU
"Türkiye Yüzyılı" logosunda Türkiye Cumhuriyeti'ne ve kurucu lider Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik bir ifade yer almaması tepkilere neden oldu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER