CHP, emeklilerin sorunlarını dinledi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Emekliler Platformu üyeleri ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

CHP, emeklilerin sorunlarını dinledi

Kılıçdaroğlu, “Emekli olduğunuz tarihte almış olduğunız gelire, ömür boyu mahkûm olacaksınız. Türkiye’de fert başına gelir artar, fakat emeklinin geliri hiç artmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Son üç yılda fakirden alıp minik bir azcaınlığa büyük kaynaklar aktaran bir modelin içine girdik. Bu modelden Türkiye’nin çıkması lazım” diye mevzuştu.

  Görüşmede Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Başkan yardımcısı Veli Ağbaba da birlikte rol aldı. Kılıçdaroğlu, görüşmede şunları söylemiş oldu:

“PARASINI BİZ ÖDÜYORUZ, ama BİLMİYORUZ: elbette talepler olur, fakat bu taleplerin ne kadar karşılanacağı, iyi mi karşılanmayacağı oturulup şeffaf bir şekilde yurttaşa anlatılması lazım. Gelirinin, giderinin ne olduğu; paralarının nereye harcandığının anlatılması lazım. Benim bildiğim devlet geleneğinde bu vardır esasen. Ama hepimiz bugün hangi havaalanı kaça yapıldı, parasını biz ödüyoruz, ama bilmiyoruz, yolları bilmiyoruz. Türk lirası varken dolar kuru esas alınarak para ödeniyor. ‘Kur garantili mevduat’ getirdiler. Dolar daha yüksek olursa aradaki farkı ödeyecekler, hazine ödeyecek. Kimin parası? Sizden alıp ödeyecekler.

KÜÇÜK BİR AZINLIĞA BÜYÜK KAYNAKLAR AKTARAN BİR MODEL: Fakirden alıp zengine kaynak aktaran, özellikle son üç yılda fakirden alıp minik bir azınlığa büyük kaynaklar aktaran bir modelin içine girdik. Bu modelden Türkiye’nin çıkması lazım. Bunun için de üretmesi lazım Türkiye’nin, istihdam yaratması lazım.

Sonucunda BİR NOKTAYA GELDİK. ORADA DA HAKSIZLIKLAR VAR: 3600 ek göstergeyi, polis arkadaşlar her yerde söylediler. Ben de tüm mitinglerde dile getirdim. Sonucunda bir noktaya geldik. Orada da haksızlıklar var. O haksızlıkların da giderilmesi lazım. Öğretmenler için netleşmedi, diğer kamu çalışanları için netleşmedi, netleşmesi lazım. İktidar kim olursa olsun, şuna dikkat etmesi lazım. Çalışırken aldığı ücret ile emekli olunca aldığı ücret içinde yüzde 100, yüzde 50 fark olmamalı. Çalışırken 100 alıyorsunuz; ona göre düzeninizi kurmuşsunuz, ona göre düzeniniz var, ona nazaran ev kirası ödüyorsunuz, harcamalarınız var. Emekli oluyorsunuz; 100 lira iken 50 liraya düşüyor. Bu sefer geçim sorunsı başlıyor, büyük sorunlar çıkıyor. Bu, insanoğlunun hayatında en büyük sıkıntıdır. Gelir düzeyinin düşerek, kişinin eski yaşam düzeyinin altında bir gelire mahkûm edilmesi. Bu çok büyük bir sıkıntı.

EMEKLİNİN GELİRİ HİÇ ARTMAZ: Eskiden, ulusal gelir artışından pay alınıyordu. Bunu da onlarca kere ifade ettim. Fakat kaldırdılar. Bu şu anlama geliyor. Emekli olduğunuz tarihte almış olduğunız gelire, ömür boyu mahkûm olacaksınız. Türkiye’de fert başına gelir artar, ama emeklinin geliri hiç artmaz. Bu çok sosyolojik olarak da insanı rahatsız edici bir anlayış. Bu anlayıştan Türkiye’nin çıkması lazım. Burada, emeklilerin güç birliği yapması lazım. Emekliler, tamam her partide emekli var; minimumından emeklilerin haklarını korumak için çaba sarfeden tüm emekli derneklerinin ortak hareket etmesi, ortak söylem geliştirmesi, emeklileri etkilemesi önemli. Sendika sadece çalışanların değil, emekli olanların da haklarını korumak için çaba sarfetmek zorunda. Bu yapılabilir. Bunun alt yapısı oluşturulabilir. Çünkü sendika, bir tek çalışanı değil; daha önce sendikaya ödenti yatırmış, vakitı ulaşınca emekli olmuş çalışanın da hakkını savunması lazım. Bu anlayış, dünyanın her tarafında kabul gören bir anlayış. Bu yapılabilir.

Herkes FAKİRLEŞTİ: kişi başına gelir bir ara, 12 bin 500 dolar civarındaydı. Şu anda 8 bin 500 dolar yöreına kadar düştü. Herkes fakirleşti. Bunun en büyük sıkıntısını da emekliler yaşıyor. En büyük sorunyı emekliler içinde Bağ-Kur’lular yaşıyor. Salı günü söyledim. Son bir ayda 30 bin çiftçi, Bağ-Kur sisteminin dışına çıktı. ‘Prim ödeyemiyorum’ diyor. ‘Çünkü iyi mi ödeyeyim, gelirim yok’ diyor. Bağ-Kur’lu bir çiftçinin bir yılda ödemesi gereken prim 20 bin lira. Küsuratı saymıyorum. 20 bin lirayı çiftçi nasıl ödeyecek? Bazılarının durumu iyi olabilir. Ama neticeta karar alırken, herkesin durumunu pozisyonunu dikkate alarak bir karar almanız lazım. Onların durumu sorunlı, çiftçilerin durumu. İkinci, dul ve yetimler. Dul ve yetimlere ayda 780 lira, 640 lira, 900 lira gibi rakamlar ödeniyor. Bu şekilde debir dulun, bir yetimin geçinme şansı yok. Bunun üzerinde de durmak lazım.

GERÇEKLERİ MİLLET BİLSİN: Bir başka önemli nokta. Toplumsal Güvenlik Kurumu, rakamları açıklamıyor. İstatistik tablolarını açıklamıyor. Çünkü ben, ‘1500 liranın altında emekli aylığı alan var’ dedim. ‘Hayır yok’ dediler. Sonra ben o tabloları buldum. Yayınlayınca, şimdi yayınlamayı yasakladılar. Gerçekleri millet bilsin. Çünkü benim söylemiş olduğim, neticeta emeklilerin hakkını korumak için çaba sarfetmek. Dul ve yetimin hakkını savunmak. Evet sen buna çok düşük bir ücret veriyorsun. Bunu birazcık makul bir düzeye çek dememiz lazım.”

“50 YILLIK ESNAFIM, 3 BİN 840 LİRA MAAŞ ALACAĞIM”

Kılıçdaroğlu konuşmasından önce emeklilerin sorunlarını dinledi.

Bir emekli, “Ben 50 senelik esnafım. Alacağım maaşı hesapladım. 3 bin 840 lira maaş alacağım, bu ayın 25’inde” dedi. Bir başka emekli ise “Bağ-Kur emeklilerinin çok büyük sorunları var. Yanımızda çalışan insanlardan daha düşük maaş alıyoruz” diye mevzuştu.

“ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA MAAŞ ALAN EMEKLİLERİMİZ VAR”

Bir başka katılımcı ise şöyle konuştu:

“3600’ü zaten gündeme getirmiştik. 2015 yılında bir mahkemeye vererek, sonrasında da Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Sonrasında sizler sahip çıktınız. Ne olursa olsun onun çıkmasını istiyoruz. Esasen, bizlerden başka tüm devlet memurlarına artık herhalde. Hakkaten şu anda asgari ücretin altında maaş alan emekli polislerimiz var” dedi.

Bir başka emekli ise “Önce emekli olmuş işçiler, işçi emeklileri asgari ücretin altında kaldı. Bunların haklarının yerine getirilmesi lazım. Emekliler olarak, sendikalaşma taleplerimizi kolaylaştıracaktır” ifadelerini kullandı.

“DEVLET HASTANELERİNDEN randevu ALMAMIZ, o kadar ZORLAŞTI Kİ”

Başka bir emekli ise şunları söylemiş oldu:

“Devlet hastanelerinden randevu almamız, o kadar zorlaştı ki. Bizler yaşlı insanoğlu, genel anlamda; sağlık hizmetine daha çok gereksinim duyan kişiler. Ayda üç kez gidiyoruz. Tansiyon, kalp, şeker gibi önemli hastalıklar için gitmemiz lazım. Mecburen hastaneye gitmemiz gerekiyor. Özel hastaneye gitmek mecburiyetinde kalıyoruz. 280 lira elektrik parası gelmiş. Temel gıdamıza bir şey kalmıyor.”

Güncelleme Tarihi: 21 Ocak 2022, 17:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER