DD'dan sosyal medya yasası uyarısı

Denge ve Denetleme Ağı, AKP ve MHP’nin TBMM’ye sunduğu ve Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri süren basın ve sosyal medyada yeni yaptırımlar öngören “sosyal medya yasası”yla ilgili politika belgesi yayınladı.

DD'dan sosyal medya yasası uyarısı


Denge ve Denetleme Ağı, TBMM’de görüşmeleri süren basın ve sosyal medyada yeni yaptırımlar öngören ve ‘sosyal medya yasası’ olarak nitelendirilen kanun teklifiyle ilgili “Günümüzde siyasi partilerin gerek seçim propagandası döneminde gerekse seçimler arası dönemde sosyal medya platformlarını yaygın kullanımı dikkate alındığında, düzenlemenin demokratik rejimin özünü teşkil eden adil ve özgür seçim rekabetini de olumsuz yönde etkileme potansiyeli yüksektir” açıklamasını yaptı.

Milletvekillerine gönderilen “Dezenformasyon Yasa Teklifinin Riskleri ve Somut Önerilerimiz” başlıklı belgede, şöyle dendi:

“ADİL VE ÖZGÜR SEÇİM REKABETİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEME POTANSİYELİ YÜKSEKTİR”

. Teklifin Türkiye’de adil ve özgür demokratik rekabet, ifade özgürlüğü, alternatif bilgi kaynaklarına ulaşma gibi temel demokratik haklarda Türkiye’de süregiden geriye gidişi hızlandırma riskini büyük ölçüde arttırmaktadır. Günümüzde siyasi partilerin gerek seçim propagandası döneminde gerekse seçimler arası dönemde sosyal medya platformlarını yaygın kullanımı dikkate alındığında, düzenlemenin demokratik rejimin özünü teşkil eden adil ve özgür seçim rekabetini de olumsuz yönde etkileme potansiyeli yüksektir.

. Teklif internet haber sitelerini Basın Kanunu kapsamına alarak Basın İlan Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve İletişim Başkanlığı’nı bu alanda denetim ve ceza uygulama yönünden oldukça etkili hale getirmektedir. Özellikle son yıllarda bu düzenleyici ve denetleyici kurumların yürütme erkinden bağımsızlık seviyeleri oldukça tartışmalıdır. Günümüzde Türkiye’de geleneksel medya alanının bağımsızlık ve özgürlük seviyesindeki geriye gidiş göz önüne alındığında önemli bir alternatif bilgi kaynağı oluşturan internet medyasının denetiminin bu kurumlara verilmesi, teklifin sansür ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı etkisini arttırma potansiyeline sahiptir.

“ÖZGÜRLÜKLERDE GERİYE GİDİŞ YAŞANMASI KAÇINILMAZ”

. Böyle bir teklifin demokratik rekabet, ifade özgürlüğü ve alternatif bilgi kaynaklarına ulaşma hakkı gibi demokrasinin temel bileşenlerine zarar vermemesi bazı temel yapısal gereklilikler ile mümkündür. Bunlardan birincisi ve en önemlisi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığıdır. İkincisi ise bu alanı düzenleme ve denetlemeyle yetkili kılınan düzenleyici ve denetleyici kurumların yürütme erkinden bağımsızlık seviyeleridir. Bu koşullar sağlanmadıkça demokratik ülkedeki bir sosyal medya düzenlemesi Türkiye’de bir bir uygulansa dahi yukarıdaki temel hak ve özgürlüklerde geriye gidiş yaşanması kaçınılmazdır.

“YENİ SUÇ TÜRÜ KEYFİLİĞE NEDEN OLACAK ŞEKİLDE OLDUKÇA GENİŞ TANIMLANMIŞTIR”

. Yeni teklifte Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanan yeni suç türü keyfiliğe neden olacak şekilde oldukça geniş tanımlanmıştır. Sosyal medya alanında içerik moderasyonuna tabi kılınacak içerik türleri detaylı şekilde tanımlanmalı ve muallaklık asgari seviyeye indirilmelidir. Benzer şekilde bu tip düzenlemelerin demokratik rekabetin özüne ilişkin paylaşımları kapsamayacağı kanun maddesi olarak teklife eklenmelidir.

. Yeni teklifle sosyal medya alanının denetimi tek bir kuruma bırakılmakta ve birçok cezai yaptırım uygulama yetkisi verilmektedir. Demokratik rekabetin ve ifade özgürlüğü gibi temel bir hak ve özgürlüğün hayata geçmesini etkileme potansiyeline sahip bu yetkilere sahip düzenleyici ve denetleyici kurumun kompozisyonu, karar alma usulleri ve görevlilerin görev sürelerine ilişkin değişiklik yapılması gerekmektedir. Bu kurumun yürütme erki ile ilişkisi asgari seviyeye indirgenmeli ve karar alıcı mevkideki görevlilerinin yeniden atanma ya da seçilme şansı olmamalıdır.

. Halihazırda basın kartının kimlere verileceğini düzenleyen Basın Kartı Komisyonu’nun kompozisyonunda İletişim Başkanlığı’nın etkisi oldukça fazladır. İletişim Başkanlığı’nın yürütme erki ile ilişkisi düşünüldüğünde bu tip bir kompozisyon, bu komisyonu yürütmenin etkisi altında bırakması kaçınılmazdır. Böyle bir komisyonun medya mensuplarının ilgili sendikaların ve medya örgütlerinin temsilcilerinin ağırlıkta olması gerekmektedir. Bu kuruluşların belirlediği kişiler kendileri tarafından komisyona gönderilmelidir.

. İçerik moderasyonu öncesinde kullanıcılar bilgilendirilmeli ve bu yaptırıma tabi tutulan içerik sahiplerine yargı yolları yeni düzenlemede somut şekilde ortaya konmalıdır.

“OTOSANSÜRE YOL AÇACAK”

. TCK’da tanımlanan yeni suçlara ilişkin cezai yaptırımlar oldukça fazladır. Bu tip yaptırımların sosyal medyada ve internet medyasında otosansüre neden olması da kaçınılmazdır.

. Benzer şekilde teklifte sosyal medya platformlarına oldukça ağır yaptırımlar öngörülmektedir. Bu yaptırımlar sosyal medya platformlarının cezalardan kaçınmak için kullanıcılara yönelik ifade özgürlüğü açısından sorunlu adımları atmalarına neden olabilecektir.

. Kişi mahremiyeti de bir temel haktır. Yeni düzenlemede bu temel hakkı da olumsuz yönde etkileyecek düzenlemeler mevcuttur. Kişisel bilgilerin korunacağına dair güvenceler kanuna eklenmelidir.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER