Türkiye'de derin bir yoksulluk yaşandığını söyleyen İnce, şöyle konuştu:

“Memleket yangın yeri. Derin bir yoksulluk yaşıyor halkımız. Ocak'ta enflasyon yüzde 11,1 arttı. Kime göre? İnanmadığımız TÜİK'e göre. Bunun çok daha yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz. Yine TÜİK'e göre yıllık enflasyon 48.7. İnanmıyoruz ya doğru olduğunu kabul edelim. 20 sene önce, Erdoğan iktidara geldiğinde enflasyon 29,7'ydi. 1999’da deprem olmuştu, 2001 krizi vardı. Buna rağmen enflasyon yüzde 29.7'ydi.

Sürekli söylüyor ya, 'Nereden nereye geldik' diye. 19 puan enflasyonu artırdı 20 senede. Türkiye'de zam şampiyonu 69.97 ile elektriktir. Yani aslında muhalefet partilerine gerek yok. Faturalar muhalefet partisi, zaten. Faturalar muhalefeti yapıyor zaten.

Erdoğan'ın bir tezi vardı. 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' diyordu. İktisat tarihinde böyle bir tez, teori yok tabi. İzmir'den yeni teoriyi açıklayayım. 'Erdoğan sebep, enflasyon sonuçtur.' 3 buçuk yıl önce, meydanlarda fizikçi Muharrem dedi ki, 'Erdoğan seçilirse dolar 8-10 lira olur, Muharrem İnce seçilirse dolar düşer' dedim. O da ne dedi? 'Ben Ekonomistim' dedi. 'Verin bu kardeşinize yetkiyi dolar, faiz nasıl düşer, öğreteyim’ dedi. Sonuçta geldiğimiz nokta dolar 13,5 lira, 14 lira. Faiz 14, benzin 14, mazot 14.

'Devleti şirket gibi yöneteceğim' demişti. Yönetti ve batırdı. Siz bir şirketin başına bir CEO getirseniz, bir yönetici getirseniz, o CEO'nun 20 sene önce koyduğu bir hedef vardı. 2 trilyon dolar milli gelir, kişi başı ise 25 bin dolar olacaktı. İlk 10 ekonomi arasına gerecektik, 20 sene önce. CEO'nun getirdiği nokta 8 bin dolar kişi başı gelir. 2 trilyon dolar değil, 800 milyar dolar milli gelir. İlk 10'e girmeyi bırak, ilk 20'den çıktık, G-20’den çıktık. CEO hedeflerinin hiçbirini tutturamadı. Şirketin sahibi olsanız siz ne yaparsınız? CEO'yu görevden alırsınız. Milletin yapması gereken ilk seçimde bu CEO'yu görevden almak."

"TÜİK YETKİLİLERİNİ YARGI ÖNÜNE ÇIKARACAĞIZ"

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerine tepki gösteren Muharrem İnce şöyle devam etti:

"Memura 7.5 zam verdin, sadece Ocak ayında yüzde 11.1 enflasyon. Ocak'ta memur alacaklı oldu. Sorunu biz çözeriz dedi, sorunun sebebi kendisi, yine ben çözerim diyor. Kağıt üzerinde milleti zenginleştiriyor. TÜİK enflasyon sepetini yeni güncelledi, yeni. Mısır özü yağı, kayısı, 3’lü kanepeyi sepetten çıkarmış Sepetin içindeki ürünlerin ağırlığını değiştiriyor. TÜİK'e göre gıda enflasyonu yüzde 55. Sepetteki ağırlığını 25.94'ten 25.31'e düşürüyor. Bunlar hain değil de ne? Hain bunlar hain. Hain arıyorsanız, burada. Gıda enflasyonu tavan yapmışken, sen hesaplarken gıda enflasyonunun sepetteki ağırlığını neden düşürüyorsun? Artırman gerekirken düşürüyorsun. Neden? Talimat geldi, enflasyonu düşük göster diye. Alkollü içecekler ve tütün. Ağırlığı 4.88 iken 4.30'a düşmüş. Tavan yapmış tütünde fiyatlar, sen ağırlığını düşürüyorsun. Doğal gaz, elektrik, kira her şey uçmuş. 15.36 iken 14.11'e düşürüyorsun. Bu hainliktir, bunlar yargılanmalıdır. Memleket Partisi'nin iktidarında halkımıza yalan söylediği için yatırımcının doğru yatırım yapmasını engellediği için bu TÜİK yetkililerini yargının önüne çıkaracağız.

Elektrikte zamdan indirim yaptılar. TÜİK var ya, yatacak yeri yok bunların. 1926'da kurulmuş TÜİK, 2002'ye kadar 76 yılda 18 başkan değişmiş. 2018-2022 arasında 4 başkan. 4 merkez bankası başkanı, 3 bakan. Sonra da çıkıp bunun adı istikrar diyorlar. Çocukça işler yapıyorlar. Sonra da çocuktan medet umuyorlar. Eline mikrofon verdirip, söylememesi gereken şeyleri söyletip sonra da sırıtıyorlar."

"GIDA ÜRÜNLERİNDEKİ KDV SIFIRLANMALI"

Türkiye'nin çok kötü yönetildiğini öne süren İnce sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük faizcisi Erdoğan'dır. Türkiye o kadar kötü yönetiliyor ki hastalığın adını koymakta zorlanıyoruz. İşletme körlüğü mü, siyasi tükenmişlik mi, kibir mi, akıl tutulması mı, koltuk sevdası mı, kibir mi, akıl tutulması mı desek, hepsi var. Bilimden uzaklaşma var.

Çocukluğumuzda gördüklerimizi bir daha görür olduk. Ekmek, benzin kuyruklarını, bayat ekmek kuyruklarını tekrar görür olduk. Faturalar kirayı geçti. Sayaçları kimse görmek istemiyor. Memleket Partisi olarak Erdoğan'ın sayaçlarını sökeceğiz. Biz sökeceğiz bu muhalefetle de olmaz. Enerjide dışa bağımlılık oranımız yüzde 70,1. Gıda güvenliğimiz kalmadı. Rusya amonyum nitrat ihracatını yasakladı. Bizdekiler tarımı hiçbir zaman stratejik bir sektör olarak görmedi. Param var alırım diyorsun. Kurlar yükselirse paran olsa da bazen alamazsın. Çünkü satmazlar. Gıda ürünlerindeki KDV'yi sıfırlamaktan başka çare yok."