Sağlık çalışanlarından iş bırakma eylemi

Ankara’da g(ö)revde olan sağlık çalışanları, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde basın açıklaması yaptı.

Sağlık çalışanlarından iş bırakma eylemi

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyesi Deniz Dülgeroğlu, “Sağlık Bakanlığı, Meclis hiçbir önlem almadı. Salgını yönetemedi, algıyı yönetti. Özlük haklarımız aşındırıldı, çalışma koşullarımız kötüleşti. Hekimler dahil bütün sağlık meslek grupları… ‘Artık geçinemiyoruz, geçinemiyoruz’ dedi. Sağlıkta şiddet son sürat devam etti” dedi.

Ankara’da Sağlık çalışanları, çalışma şartlarının düzeltilmesi talebiyle bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. G(ö)revde olan sağlık çalışanları, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına, sağlık meslek örgütlerinin yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Sol Parti ve Halkevleri temsilcileri de katıldı. Hekim ve sağlık çalışanları şu açıklamayı yaptı:

- Ankara Tabip Odası adına Volkan Tümer: “Bizler artık sağlık hizmeti veremez hale getirilen bu çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızı gasp eden bu bozuk düzene karşı alternatifsiz değiliz. Bize dayatılan bu çalışma koşulları, bu sefalet ücretlerinin kader olmadığını biliyoruz. 14 Mart sağlık haftasına doğru giderken büyük sağlıkçı buluşmaları gerçekleştireceğiz. Taleplerimizin karşılanmaması durumunda daha uzun süreli G(Ö)REV’e hazır bulunduğumuzu da buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz.”

“SAĞLIK BAKANLIĞI, MECLİS HİÇBİR ÖNLEM ALMADI. SALGINI YÖNETEMEDİ, ALGIYI YÖNETTİ”

- Türk Tabipleri Birliği’nden Deniz Dülgeroğlu: “Pandemi nedeniyle zaten artmış çalışma yüküyle zorlanan hekimler, tüm sağlık meslek grubu çalışanları, pandemi sırasında iyi yönetilmeme nedeniyle artan yükleri bir şekilde kaldırdı. Fakat canlarıyla ödediler. Daha çok hasta oldular ve daha çok öldük. Bunun karşılığında Sağlık Bakanlığı, Meclis hiçbir önlem almadı. Salgını yönetemedi, algıyı yönetti. Özlük haklarımız aşındırıldı, çalışma koşullarımız kötüleşti. Hekimler dahil bütün sağlık meslek grupları… ‘Artık geçinemiyoruz” dedi. Sağlıkta şiddet son sürat devam etti. Asistanlar bu dönemde çok fazla iş yüküne maruz kaldı. Mobbing, angarya devam etti. Oysa onlar uzmanlık öğrencisiydi, seminer ve eğitim almaları gerekiyordu. Bilimsel araştırma yapmaları, tezlerini yapmaları gerekiyordu. Normal bir memur 160-180 saat çalışması gerekirken onlar 390 saat çalışıyordu. Bugün sağlık kurumlarında iş bırakıldı. Sağlıkta şiddete karşı tepkimizi buradan bir kez daha yükseltiyoruz. Hekimler ve tüm sağlık çalışanları için 3600’den 7200’e kadar unvan, kadro, derece, kıdem gözetilerek ücretlerin iyileştirilmesini, parçalı ücret- performans değil tek maaş, tek ücret verilmesini talep ediyoruz. Covid-19 meslek hastalığı yasasının artık çıkarılmasını istiyoruz. Covid dönemine özgü ekstra her yıl 120 gün fiili hizmet zammı yapılsın. Taleplerimiz bunlardır. Taleplerimizin peşindeyiz.”

“YARATTIĞINIZ BU EKONOMİK YIKIM, SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HAYATINA MAL OLUYOR”

- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım: “Biz halkımıza ücretsiz nitelikli sağlık hizmeti sunmak için mücadele ediyoruz. Mücadele ederken de hakkımız olanı istiyoruz. Biz şunu talep ettik, herkese özellikle sağlık emekçilerine eşit, insanca yaşayabileceği ücret talep ettik. Talebimiz buydu. Bugün geldiğimiz noktada şunu görmek lazım; bugün halkımız, hastanelere ulaşmakta, randevu almakta zorlanıyor. Sağlık emekçileri yurtdışına gitmek için sıra bekliyor. Birçoğu da yurtdışına gitmiş durumda. Şunu ifade etmek gerekiyor, sağlıkta dönüşümde getirdiğiniz nokta burası. Bugün halkımız, ilaca ulaşamıyor. Yarattığınız bu ekonomik yıkım, sağlık emekçilerinin hayatına mal oluyor.”

“SAĞLIK HAKLARIMIZI ALANA KADAR MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR”

- Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Serhat Özsoy: “Ülkenin dört bir yanında gerçekleştirilen bu etkinlik, sadece bizim değil halkımızın hak ettiği sağlık hakkına sahip çıkmak ve bu sağlık hizmetini her koşulda kesintisiz ve fedakarca veren içinde bulunduğumuz pandemi dönemi dahil olmak üzere en ağır koşullarda çalışan ve çalışmaya devam eden sağlık çalışanlarının özlük haklarında düzenleme yapılması ve şiddetten arındırılmış çalışma koşullarının sağlanması istemimizdir. Bizleri duymayan kulakların ve görmeyen gözlerin açılması için birlikteliğimizden gelen gücümüzle ve halkımızdan alacağımız desteklerimizle bir kez daha sesleniyoruz, haklarımızı ve fedakar halkımızın hak ettiği sağlık haklarımızı alana kadar mücadelemiz devam edecektir.”

“YILLIK İZİNLER İPTAL EDİLDİĞİNDE SAĞLIK İŞÇİSİ OLARAK HATIRLANIYORUZ”

- DİSK DEV-Sağlık-İş’ten Özgür Bozkurt: “Bugün bu hastanede ve Türkiye’nin dört bir yanında pek çok hastanede 7 gün 24 saat sağlık hizmeti üretiyoruz. Yıllık izinler iptal edildiğinde sağlık işçisi olarak hatırlanıyoruz. Haklarımız teslim edilmeye gelince sağlık işçisi sayılmıyoruz. İnsanlar en değerli varlıklarını bize teslim ediyor, hayat kurtarma mücadelesi veriyoruz bu hastanelerde. Hayat kurtarma mücadelesi verirken aldığımız ücretlerle aynı zamanda yaşam mücadelesi vermeye çalışıyoruz. Maalesef resmi rakamlara göre bile sağlık emekçileri, açlık ücretlerine mahkum edildiler. Bugün bu hastanede arkadaşlarımızın pek çoğu, yemek molası dahi kullanamıyor. Kullanmadığımız ara dinlenmeler, çalışma sürelerinden sayılıyor. Çok söz söylendi, çok şey tekrarlandı. Bizim bir yerlerde birileri bir şey yapsın da haklarımız teslim edilsin beklentimiz yok. İlmek ilmek, bugün burada olduğu gibi mücadeleyi büyüteceğiz, haklıyız haklarımızı kazanacağız.”

“BAZI FAKÜLTELERDE COVİD OLMAK STAJLARDAN KALMAMIZA NEDEN OLUYOR”

Tıp fakültesi öğrencilerinden Mustafa Güngör Albayrak: “Tıp oku, garanti meslek’ günlerinden geldiğimiz şu noktada tıp okuyan bir genç, mesleğine dair hiçbir isteği, kaygısı kalmayacak şekilde psikolojik ve ekonomik bir çıkmaza itiliyor. Stajyer hekimlerin Covid pandemisi nedeniyle eğitimleri ciddi bir şekilde aksadı. Tıp eğitiminde nitelik problemi pandemiyle birlikte daha da görünür hale geldi. Küçük, havasız ortamlarda kalabalık oluşturacak şekilde eğitim alıyoruz. Covid olmamız durumunda sorumluluk bizde. Hatta öyle ki bazı fakültelerde Covid olmak stajlardan kalmamıza neden oluyor. Akademinin özneleri olan bizlere kendi eğitimimizle alakalı alınan kararlarda söz sahibi olabileceğimiz alanlar yaratılmasını istiyoruz.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER