Hırsın bedeli

Servet, zenginlik edinme ve edilme şekli, çok eski çağlardan beri gündelik hayatta  insanların dikkatini ve merakını celbetmiştir..

Hem bireysel,hep toplumsal tatminde,yükselme,kıymetlenme ve statü artırıcı özelliği, onu insan tarafından  en vazgeçilmez,ertelenmez bir acelecilik ve iştiyakla kucaklanması sonucunu getirmiştir.

Ondan hasıl olan ruhsal ve toplumsal hastalıklar ise; hayatın bütün alanlarını etkilemiş,birçok ferdi ve toplumsal  krizlerin,trajedilerin gizli öznesi ,yani kötü yanı olmuştur.

Buna rağmen yine de bir birilerini gözetlemiş,izlemiş,takip etmiş ve bunun sonucu olarak, birçok kontrol ve baskılama metotlarını keşfetmiştir.

Bunu bazen gizliden, bazen ise açıktan yaparak eş zamanlı katılım ve arayışlara, kendi aralarında bir rekabet,kızışma ve yarışa dönüştürmüştür..

Sonradan keşfettiği reklam,pazarlama,taksitli -vadeli satış yollarıyla, kendine yepyeni uçsuz bucaksız alanlar açmıştır.

Kazanmanın; ticaretin canlılığı,durmaz lığı ve sürekliliğiyle  paralel, insanoğlunun doğumu ,varlığı ve çoğalması sürdükçe ,eksilmeden,bilakis artarak devam edecektir...

Böylece geçen zaman,gelişen süreç ,toplumla birlikte ferdi çabalar,anlayış ve telakkiler, ticari hayata dair kendi yasalarını koymuş,onu uygulamış ve onun üzerinde yürümüştür...Ticaret yapan çevrelerin başka topluluklarla kurduğu,coğrafi iletişim olsun, yeni ilkeler,prensipler,adet ve alışkanlıkları da birbirlerine taşıyarak öğretmişlerdir.

Bu kurallar savaş ve sulh zamanlarında inkita ya uğramış,yolları tıkanmış olsa da,  farklı eğilimler ve yönelişler, bazen devletler eliyle bazende ahlaki ve sistemli bir hale sokabilmek için loncalar,dernekler,odalar,sendikalar eliyle aşırılıklar kontrol ve denetim altına alınmaya çalışılmıştır.

Günümüz dünyasında, her şeye rağmen varsın mahalle ve sokağımızın manifaturacı,kasap,’’bakkal amca’’esnafı ve tacir’i ,kendi küçük hinliğini ve fırsatçılığını zamana ,şartlara ve kafasına göre kollayıp,geliştirdiği ahlak tanımaz yanlarıyla hayatını idame ettirsin!..

Fakat; herkesin üç maymunu oynadığı şu dünyada, servet ve zenginlik elde etmede korkunç mesafeler almış, daha acımasız,katı,bir o kadar kurnaz,riyakar özellikleriyle ,ülkeleri sarsan, dünyamız ekolojisini ve iklimlerimize kadar bozabilecek yöntem ve tarzlarıyla holding,kartel ve tröstler kıta'lara hükmeden bir canavara dönüştü.

Bunları durduracak ne bir sistem,ne bir güç var,henüz..

Ellerinde ordularla bile yenilmez bankalar,finans,sigorta şirketleri,dev gıda,silah,enerji,sağlık-ilaç,demir çelik endüstrisi ve iletişim ağları vs.

 Belki de daha acısı ve korkuncu , siyasal,politik  sistemler ihraç edebilme gücü kazanabilmiş olmasıdır...

Masum gibi görünen servet ve zenginlik elde etme bizi buralara taşıdı...

Kısacası: tehdit altındayız, vicdan ve eylemden öte, imdat diyeceğimiz kimsemiz yok!..

YORUM EKLE