Gazi Refik Sokak, 22 numara
Martıların sesi
Yaz
Yatağımın başucundaki camdan yüzüme çarpan temiz hava
Martılar çatıda
Ufak ufak dalgalanan perdenin ince hışırtısı
Babamın yan odadan aralıklı olarak yükselen nefes alışları, rahatsız etmeyen sadece güvende hissettiren uyku sesleri
Huzur, babam ve martıların ortak sesinde
Onlar bağırsın tepemde. İster kavga ediyor olsunlar, ister kahkaha atıyor olsunlar isterlerse de dedikodu yapıyor olsunlar, hiç bir ehemmiyeti yok, olsunlar ama... Yeter ki olsunlar, susmasınlar, yeter ki beni uykuya onlar yatırsınlar.
Babam sessiz sessiz ya da derin derin nefes alsın, isterse de horul horul horlasın ama nefes alsın, yeter ki başıma sayısız kez yastık olan o göğsü yükselip alçalsın, yeterdi, o bile yeterdi. Ama bu dünyanın nefesi babama can vermeye yetmedi.
Elimde avucumda kalan bir tek martıların sesi şimdi. Onlar da susarsa çocukluğum ölür gibi geliyor, zihnim kararır, anılarım çalınır, güvenecek kimsem kalmaz, huzurum kim vurduya gider, uykularım kimlerin eline geçer?!
İşte bu yüzden, belki de sadece bu yüzden denizlere çıkmalı benim şehrimin sokakları, martılara varmalı, martılar deniz kokusunu yatağıma taşımalı, usulcacık örtmeli üzerimi o güzel, o canım, o benim bağrışmaları.
Gece
Uykuya dalmadan hemen öncesi
Bir kahkaha çınladı çatıda
Dedikoducu karılar sizi
Bir kanat sesi
Havalandı herhalde
Bir kanat sesi daha, daha da yakından bu seferki
Çatıda değil artık
Gözlerim kapalı
Yüzümde yüzü
Kanatlarında babam
Kokusu deniz
Ve uyku
Kimsenin veremediği babamdan onlara emanet kalan huzurla
duygusu çok hoş ..sevdim