İnsan ne yapsın?

Çok ağır şeyler oluyor hayatta;son derece yavaş,kırılgan,sinir bozan,sabrı çatlatan,bıktırıcı,bezdiren; isyandan sükuta ve ölümcül bir yılgınlığa doğru sürükleyen...

Sömürü; sadece  yabancı ,emperyal ülkeler eliyle yapılan demek değil,bilakis yerli ve bizden görünen yasaların arkasına sığınılarak ,hiç bitmeyecekmiş türden yapılanlardır...

Kanunsuzluk,adaletsizlik,eşitsizlik,hesaba alınmamazlık sağır ve lal devasa bir kütle ile muhatap olmak  ve cinnet hissi..

Bir dev sakinliği,vurdumduymazlığı ve korkunun kitlelere emzirilişi...

Bireyin yaşamak iddialarını ,varlığını üstünkörü kanunlarla kadük bırakan yasalar ve davranışlar bütünü olan  uygulamaların art arda dizaynı...

Hayat hakkında ,etrafta olup bitenler adına çok az şey bilmesi istenen bireyin hayal gücü ve özgürlük telakkilerinin sınırlarının önceden el çabukluğu ile  eğitim öğretim sistemi, bundan beslenen kanuni ,yasal  dalkavukluğu ve şarlatanlığı kendine görev addetmiş aydın pratotipi...

Edebiyat,sanat,sinema da umduğu ve beklentileri ile uyuşmayan, doğrudan ve süblimal mesajların  baskısına maruz kalmış bireye buğday tarlalarını,mavi gök ve sakinleri olan kuşları,uzayıp giden demir ve kara yollarını,limanlarda bekleyen gemileri,kıtaları ve sınırları aşan uçak yolculuğunu ,ulu,karlı dağlara doğru uzanan  vadileri anlatamazsın,o dünya artık birey için anlamsızdır.

Dinleyeceği şarkıları,söyleyeceği türküleri yoktur,çocuklarına anlatacağı masalları da...

Sonsuz gibidir bütün bunlar...

Ümidi ve hayalleri karara bağlanmış  bir müebbetlik bir mahkum gibidir artık; özgürlük ve hakları adına tasarruf edeceği bir ömür kurşundan perçimlerle yasaların hesapsız ağırlıkta tokmağıyla sonlandırılmıştır.

Bireyin hayatı, maalesef devlet aygıtı eliyle iktidarı eline alan kesimlerin gaddar,insafsız,sadist davranışlarıyla anlam ve gayesini yitirmiş,yaşadığı topraklar adeta dikenli ,sıcak,susuz ve taşlı tarlalara dönüşmüştür.

Hayata bakışını iyileştirecek,ona umut aşılayacak hiç, ama hiç kimse yoktur artık. Kendi metafizik dünyasını oluşturan bütün etik,ahlaki yapılar ve kavramlar savrulmuştur.Kimseler tarafından anlaşılacağı,onarılacağı,izahı yapılacak bir bütünlüğü kalmamıştır artık.

Göklerden gelecek olan yağmur ve ışık yerine yeis ve buhran yağmaktadır.Mevsim hep hazan ve kara kıştır..

Özgür birey bedeni,ruhu ve yaşama alanıyla birlikte bizzat hesapsız,nobran bir el ile doğuştan elde ettiği inkişafı ve haklarıyla  yok edilmekte.

İnsanların yoksulluk,adaletsizlik eşitsizlik  karşısında ki çaresizliği  arsız ve hayasızca yağmalanan varlığının perişan,kahreden o görmezden gelinişi siyanür zehrinden daha beter değil mi?

Binlerce yıllık acı tecrübelerle elde edilmiş o maşeri vicdan ve evrensel hukuk ayaklar altına alınınca,sonucun ne olacağını sanıyordunuz..?

İnsan bu ;kanadı yok ki havaya uçsun...

YORUM EKLE