Kadın’a ithafen

Törelere kurban edilip kurşunlarla, yağlı urganlarla hayattan siliniyordu 

evlere hapsedilip “sen anlamazsın, işini gör”lerle köle yerine konuluyordu 

şirketlerde sırf erkek diye onun hak ettiği makama haksız terfi edenlerin emirlerine uyumaya zorlanıyordu

hem dışarda çalışıp para kazanıp hem evde dört dörtlük hizmet etmesi bekleniyordu

babasından gelen soyadını kullanmaya mecbur bırakılıyor o soyadını evlenirse kocasından gelenle değiştirmesi bekleniyordu

“eş” denip de fikri bile sorulmadan satıldığı adamların tecavüzüne uğruyordu

“kocandır döver de sever de”lerle şiddete boyun eğmeye zorlanıyordu

yalnızlığı tercih etme hakkı  “evde kalmış” sıfatıyla damgalanıyordu

tacize uğradığında tacizciye ek olarak  “o saatte orada...”, “o kıyafeti giyersen...”lerle başlayan cümlelerin saldırısıyla da boğuşuyordu

okuma hakkı için dahi savaşıyordu

çocukları doğuruyordu 

onu öldürenleri / hapsedenleri / ezenleri de doğurandı

 ve oyunlardaki kanlı savaş sahnelerini o yazmıyordu...

YORUM EKLE