Kazan ile kapak

Politikacı erbabının, adımıza  hizmette bulunmak için görev talep etmeleri ve yetkilendirmesi  sonrasında, yanılıp yazılıp, ne var ne yok? diye ne zaman  içimizden geçirsek; adamlar sanki  kalbimizi okuyor olmalı ki(ödediğimiz vergiler)i,  soracağımızı tahmin etmeliler ve (dudak büzüşümüzden omar diyeceğimizi anlamış olmalılar) sanki..?

Bizi çemkirip,azarlaması,birde çifte atması ve bize, ‘’sen kimsin ?’’ karşı sorusunu yönelterek,  küstahlaşması,doğrudan doğruya kanımıza dokunuyor..

Ama burada, şöylesi bir toplumsal paradoksumuz var aslında: mesela; manavdan aldığımız domatesi,elmayı,kavunu elleyip kokluyoruz, bir iş yeri açarken her yeri, her şeyi kontrol ediyoruz,şayet ortaklı iş yapacaksak ortağımızın  yedi sülalesini sorup araştırıyoruz,emin ve ehil olup olmadığına bakıyoruz,aradığımız özellik yoksa değil birlikte yola çıkmak,semtine bile selam vermiyoruz,yanlış ve ihanet yaparsa da mahkemeye koşuyoruz,ya da o an,‘’şeytana uyuyoruz’’...

Ama, politikacının kuşaklar boyu bize yaptıkları yanlış ve ihanetler karşısında bir kez bile usanç  göstermedik,tam aksine iki büklüm olarak,’’beyimin, emri olur!’’ yaklaşımı içinde pespaye ve sünepe bir tavır sergiledik...

Buradan çıkan tabloya bakınca; en az onlar kadar bizimde ortaya konan bu manzarada, emeğimiz ve gayretimiz olduğu gerçeği çıkıyor ..

Nedir, bizi onlarla kazan kapak ,süt ve kreması kadar yakın eden ve yakıştıran şey?

Genetik kotların devreye girişi mi,itaat et,mutlu ol! Prensibi mi,nasıl olsa öbür tarafta hakkımı alırım mı,kadercilik,tevekkül ve miskinlik mi?

Ama sana yanlış yapan ortağını, sürüm sürüm süründürür sün,ellediğin meyve  ve sebzede küçücük bir noksanlık görsen, adamın suratına bir fırlatmadığın kalır,hakikaten sen, nasıl bir varlıksın böyle? Onları niçin öbür tarafa havale etmiyorsun peki?

Anlaşılman neden zor senin, bu kadar?

Biz de, çemkirilme,azarlanma ve çifte yemenin nedenini merak edip durduk, seni anlayamadık senelerdir bir türlü...

Dudağını büzmeden de konuşabilirsin, halbuki...

YORUM EKLE