Onlar için birer gövde et mesabesinde idiniz her zaman..

Tek kıymetli yanınız; dün başka birşey iken, bu gün,’’demokrasi için hokus-pokus’’u,için vereceğiniz reylerin, teslim alınıcaya kadar olan kısmına ait ettiğiniz süreli bir zamandı…

Onlara sağıltılmış,kullanıma hazır,çoğaltılmış ve alçaltılmış fakirlerden oluşan bir büyük sınıf  gerek,sende o’sun, kabul etmesende,yalan yerden kendini ballandırıp,kıymetlendirsen de…

Ülke yönetimi,temsil yetkisi,hukuk,sosyal adalet,sağlık,maliye politikaları vs.kısacası,yarın diye kaygı etme bu güne bak, gerisini sen merak etme.

Hem sana ne gereği var,sen yaşamana bak.. Okumuş abiler,büyükler sizin adınıza halleder her zorluğu ve güçlüğü,siz yeter ki dua edin, açınız elinizi ve göğsünüzü göklere…

Tez zamanda gözlerden uzaklarda,her zamanki durduğunuz beklemelisiniz.

Siz, vatandaş olamadınız;fert dediğimiz, birey ve şahsiyet te...

Nedir birey? insan parçacığı mı,yoksa tanrı parçacığı mı..?

Kurani dilde söylenen, eşref…

Sizi , aş ocaklarının,yardım kuruluşlarının önünde üstüste,itiş-kakış kuyruklarda, kaldırım kenarlarında rahatça bağdaş kurmuş otururken görüyorum…

Gözleriniz ve kalbiniz sizin için biçilen ‘’takdir-i kıymet’’e takıldı,pek efkarlısınız o yüzden; belki de sarıp içtiğiniz tütünden,belki demir eksikliği okunan kireçli  yüzünüzden ne kadarda, çok belli..

Siyaset keşişlerinin tuttuğu mabetlerden çok uzaklarda sınız..Sizi ,orada tanıyacak kimseler de  yok gibi,meraklanıp gezinebileceğiniz; ne  bir pencere, ne de bir kapı.. 

Ama, seçim mevsimleri gelip çatınca, sizi gülümseyen bir kızarmaz şarlatan yüz ve arkadan sizi ona doğru  yitecek güçlü bir omuzu hemen hissedeceksiniz…

Sizin kalabalık halinde bulunuşunuz her zaman; onların gözlerini yaşartıp,gururu oldu,varlıklarına sebep oldu…

Yardım bekleyen,onu almaya  alıştırılmış eller,çoğu iktidarın biricik dayanğı olmuştur..Korkulu ve korkuyla  yaşatmak,eski bir yönetme biçimidir,aç koyacak kadar ahmak ta değiller hani..

Çok denenmiştir…En basitinden anlatırsak, korkularla beslenen iktidarlar İbrahim’ler,Musa’lar doğurur..

Sakın ha, aç kalır mıyız diye endişe etmeyin ve o habis korkunun içinize girip yaşamasına asla izin vermeyin.

Gelin artık o değer verilmeyen gövdeler ruhla bulşsun, insana evrilsin,insan-ı Kamil olsun,eşref olsun artık!

Kendinizi sevin merhamet edin ki,muhatabınız gökler olsun..Birey olun,ferd olu,şahıs olaun,şahsiyet olun!

Kimselere velayet vermeyin kölelik eski çağların sistemiydi diye,yokmuş gibi davranmayın, geri gelir inanın…

içi ve ruhu şaytanlaşmış insanlar, damlardan,bacalardan  asla içeri girmiyor,bilesiniz diyorum…