Toplumlar da, bireyler gibi kaptığı gerek mikrobik, gerekse genetik hastalıkları kendi bünyesinde yaşar ve yaşatır..

Onu tedavi etmeye ,ortadan kaldırmaya(antikor) çalışanların yolu her zaman güçlü bir direnişle, karşı koyuşla kesilir ve meydana gelen bu sert çatışmalardan  illa ki, yıpranma ve tahribatla payını alır.

Öyle ki; insanlık tarihi boyunca, bu tip  mücadeleler esnasında meydana gelen kargaşa  ve kaos, sayısız  felsefi ekolleri,düşünce ve fikir kulüplerini, siyasal parti ,ferdi ve toplumsal temelli  diğer gayretleri de sayarsak,  hepsi de tarihin hafızalarında kalmış veya silinmiştir; bilakis, mücadele etmeye çalıştığı o marazi hastalıklar ise, kendisine o bünyede sürdürecek bir hayatı her fırsatta bulmuştur.

Her çözüm arayan sosyal ve siyasal hareketler,kendi kural ve yasalarını henüz hayata geçirmeden  bu çatışmaların etkisiyle parçalanarak daha yolun başında geriye düşmektedir.

Çünkü hazırlıksız ve farkına henüz varamadığı bir gerçekten habersizdir..

O gerçek; esasen toplumda hiç bir karşılığı olmayan,fakat yüksek sesle çıkardığı gürültü ve şamatayla kendinden söz ettiren, dikkatleri üzerine çeken,ilgi odağı görünümlü,ahlaken düşük profilli bir kesimin olduğudur..

Her yeni harekete,oluşuma fiilen katılan, fırsat kollayan,sonra mücadele esnasında karşı safa geçen aldatıcı eğilimleri ve yöntemleri olduğu artık daha anlaşılır bir biçimde görülmektedir.

Bu tip rafineden uzak,arınmamış insanların içinde bulundukları ortamı bir süre sonra adlarıyla anılan bir yapıya dönüştürdükleri, bir çok acı tecrübeden sonra daha net olarak anlaşılmıştır.

Örnek olarak:sosyal bir hastalık ve suç olan  hırsızlıkla mücadele etme sırasında, birden hırsızın safına geçerek mukavamet edenlerin tutum ve davranışın tarihselliğini yoksa nasıl açıklayacağız..?

Son yıllarda, daha bariz yaşadığımız siyasal ve toplumsal olayların örgüsünde aynı yüzlerle dah sık karşılaşıyoruz. Bazen bir kahramanın maskesini takan,bazen doğrunun yanından durmuş gibi yapan,kısacası;mücadele edilmesi gereken hangi marazi durum varsa hemen onun safında yanında yer alan bir virüs;hemde, bizden gözüken ve hep içimizde barınan...

Bunların, marazi hastalıklardan,sorunlardan daha kötü ve kalleş oldukları artık yadsınamaz..

Ekinlerimize zarar veren kımıllar,süneler gibi;ekmeğimizi, geleceğimizi ve umudumuzu yeyip bitirmekteler ...