İyi Parti Şişli İlçe Başkanı Ünal, Gazete Mercek'e konuştu

İyi Parti Şişli İlçe Başkanı Ahmet Ünal, Gazete Mercek'in sorularını yanıtladı. Genel siyasetten yerel yönetimlere uzanan söyleşimizde Ünal, partisinin politikalarını ve hedeflerini açıkladı.

İyi Parti Şişli İlçe Başkanı Ünal, Gazete Mercek'e konuştu
Gazete Mercek-Özel

İyi Parti Şişli İlçe Başkanı Ahmet Ünal, söyleşimizde hem genel siyasete ilişkin sorularımızı yanıtladı hem de yerel yönetimlere ilişkin fikirlerini ifade etti. Şişli’ye dair hedeflerini ortaya koyan Ünal, yerelin idare-i maslahatçılıkla değil, köktenci bir vizyonla yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Söyleşimizi okurlarımıza sunuyoruz...

Gazete Mercek: Sizce, bugün ülkemizin en önemli problemleri neler?

Ahmet Ünal: Ben bu soruyu kendi görüşlerimden ziyade, vatandaşların düşünceleriyle yanıtlamak istiyorum. Biz ilçe örgütü olarak esnaf ve ev gezileri yapıyoruz. Gençlik kollarımız da kafelerde gençlerle konuşuyor. Yurttaşlarımızın sorunlarını dinliyor, toparlıyor ve il havuzunda birleştiriyoruz. Haftanın iki günü iki mahallede bu soruları vatandaşlarımıza soruyoruz. Vatandaşın ilk cevabı, ekonomik sıkıntılar oluyor, ikinci sırada yabancılarla ilgili sorunlar geliyor. Son olarak da adalet sorunu var.

Vatandaşın ilk derdi olan hayat pahalılığı, faturaların ödenememesi ve ticaretin dönmemesi esas mesele.

G.M.: Peki partinizin bu ekonomik sorunlara ilişkin çözümü nedir?

A.Ü.: İyi Parti ekonomi kurmayları bana göre Türkiye’nin ekonomide en uzman kadrosudur. Örnek verecek olursak, ilk olarak Prof. Dr Ümit Özlale, Prof. Bilge Yılmaz, Prof. Dr İsmail Tatlıoğlu, Samsun milletvekilimiz ve Grup Başkan vekilimiz Erhan Usta, eski Merkez Bankası Başkanımız Durmuş Yılmaz, eski devlet bakanımız Cihan Paçacı. Bakın bu ekip çok güçlü. Eski TÜİK Başkanı Birol Bey de aramıza katıldı. Bilge Yılmaz, Genel Başkanımızın ricası üzerine ABD’deki görevini bıraktı geldi. Ümit Özlale de öyle. Bu isimler, İyi Parti adına ekonomi politikaları üretiyor, biz de bu politikaları halka sunuyoruz.

'KARTELLEŞEN BİR MEDYA VAR'

G.M.: Bu politikalarınızı halka ulaştırabiliyor musunuz?

A.Ü.: Tam olarak değil. "Bu politikaları neden halka daha iyi ulaştıramıyoruz" sorusunu kendimize soruyoruz. Çünkü vatandaşa gittiğimizde vatandaşın bizim bu kadrolarımızdan haberdar olmadığını görüyoruz. Tabii buradan kastım teşkilatlar değil, kitle iletişim araçları yoluyla nasıl millete ulaşacağız onun üzerine çalışıyoruz.

Ülkenin gündemini hangi mecradan takip ettiğini vatandaşa soruyoruz. Vatandaşın yüzde 60’ı gündemi TV’lerden takip ediyor, sorun da burada ortaya çıkıyor. Çünkü bugün kartelleşen bir ana akım medya var. Bu medya iktidarın elinde olduğu için sadece iktidar partisinin mesajlarını halka taşıyor, ayrıca manipülasyon da yapıyor. Bu ekranlarda muhaliflerin sesi çıkmıyor tabii doğal olarak. Muhalif kanallar vasıtasıyla kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz.

'GÜVEN YÜZDE 13'LERE DÜŞTÜ' 

G.M.: Sohbetimizin bu kısmı bizi sansür yasasına getiriyor. Bu noktada ne düşünüyorsunuz? Muhalif partilerin yurttaşlara ulaşmasında yeni güçlükler çıkarır mı bu yasa?

A.Ü.: Bu sorunuzu şöyle cevaplayayım; Öncelikle ülkemizde adaletin tesis edilmesi lazım. İstanbul’un 39 ilçesinde yürüttüğümüz ‘İki Yaka İstanbul Projesi’ kapsamında sürekli sahadayız, insanımız adalete güvenmiyor. Yapılan anketlerde adalete güven duygusu yüzde 13’lere düşmüş.

G.M.: Yurttaşın mülteci sorunundan da rahatsız olduğunu belirttiniz. Partinizin bu konudaki politikası nedir? Mültecileri geri gönderecek misiniz?

A.Ü.: Bununla ilgili çalışmalarımız var, basınla da sürekli paylaşıyoruz. İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığımız bu konuyla ilgili sürekli çalışıyor. Elbette bunları göndereceğiz, bunu duyuruyoruz. Üç buçuk milyon yabancıdan bahsediyoruz, bu çok ciddi bir rakam. Her açıdan, milletimizi zor duruma sokan bir sorundan söz ediyoruz. Mesela kiraların yüzde 400 artışı, yabancıların gelişinden kaynaklanıyor.

Şehirlerin ana merkezlerindeki Türkler kenarlara kaçmaya başladı, merkezlerde artık yabancılar oturuyor. Milletimizin ‘öz vatanında parya’ durumuna düştüğü bir gerçek. Onun için ivedilikle bunların gönderilmesi lazım. Partimiz de üç yıl içinde mültecileri geri göndereceğini açıkladı. Parti üyesi sıfatının dışında ben yabancılara konut ve arazi satışına karşı olduğumu da belirtmeliyim. Yabancıların ülkemizde daire vs satın alması bir sorun, toprak satışı ise çok ciddi bir tehlike. Bunun asla yapılmaması lazım.

G.M.: Genel siyasetten yerele gelecek olursak, siz bir açıklamanızda ‘Şişli’nin bir de görünmeyen yüzü var’ demiştiniz. Bu ne demek?

A.Ü.: Şişli’nin bir ana arteri var: Mecidiyeköy, Osmanbey, Teşvikiye, Nişantaşı vs. Bu madalyonun görünen yüzü, bir de görünmeyen yüzü var. Bizim birçok mahallemiz var, onların ciddi sorunları var. Üstelik nüfusun yoğunluğu da bu mahallelerde oturuyor. Merkezlerde aslında nüfus yoğun değil.

Şişli’nin bu görünmeyen yüzünde şehircilik adına bir sorunlar yumağı var. Bunları çözmek gerekiyor. Otopark problemi, yeşil alan problemi, imar sorunları var. Bunlar İstanbul’un diğer ilçelerinde de sorun. Bu sorunlara topluca çözüm üretilmesi gerekiyor. Ancak mevcut imar anlayışıyla bunların çözülmesi mümkün değil. Mevcut yerel yönetim anlayışında bir vizyonsuzluk var. Yerelde yeni bir vizyon ortaya koymak gerekiyor.

Gelen belediye yönetimleri idare-i maslahatçı, günü kurtarmaya çalışıyor. Daha köklü bir değişim programı gerekiyor, Şişli’nin sorunlarını çözmek için.

G.M.: Şişli’nin sorunları nasıl çözülür?

A.Ü.: Öncelikle Şişli’yi ada bazlı inşa etmeliyiz. Müteahhitlerin olmadığı, belediyenin bizzat işi üstlendiği bir çalışmadan söz ediyorum. Adaları yıkıp, tekrar yapmalıyız. Adaların altlarına otoparklar yapıp, sokakları genişletebiliriz, Şişli ferahlar. Ayrıca mimari açıdan kargacık burgacık bir görüntü yerine modern, estetik bir görüntü kazandırabiliriz şehre. Yeşil alan da kazandırabiliriz. Bakın, İstanbul’da deprem toplanma alanı bile kalmadı. Yetkililer diyor ki, bir karış yeşil alan kalmadı biz nasıl deprem toplanma alanı gösterelim, yeşil alan üretemeyiz ki. Yeşil alan, ada bazlı yapılaşma yoluyla üretilebilir. Bazı adalarda inşaat yapılmayacak, yoğunluğu planlı olarak dağıtarak alan kazanılabilir. Ayrıca çok katlı bir yapılaşmaya da gerek yok. Bu sistemde otoparkı, yeşil alanı, kreşi, anaokulu, muhtarlığı, semt evi, spor merkezi de yapıyorsunuz. Daha yaşanılabilir bir kent yaratıyorsunuz.

Şişli’nin her geçen gün nüfusu azalıyor. Bunun nedeni, gençlerin çocuklarını burada büyütmek istememesi. Bu yüzden Şişli’den gidiyorlar. Sürekli bir otopark kavgası var, yeşil alan problemi var, güvenli görmüyor gençler Şişli’yi. Bunların hepsini çözebilmenin yolu yeni bir vizyon ortaya koymaktır. Biz, İyi Parti olarak bu yeni vizyonu ortaya koyuyoruz. Belediye seçimlerini de kazanarak Şişli’nin bütün problemlerini çözeceğiz.

G.M.: ‘Ak Parti de CHP de bu işi yapamadı’ demiştiniz…

A.Ü.: Ak Parti Şişli’de hiç görev almadı ama Büyükşehir’de aldılar, durum ortada. Şişli’yi ise 25 yıldır sosyal demokratlar yönetiyor, Şişli’nin de durumu ortada, bir sorunlar yumağı. Dolayısıyla her iki parti de bu yerel yönetimler işini yapamadı. Biraz önce söylediğim gibi yerel yönetimlerde yeni bir vizyon gerekiyor. Daha önce de dediğim gibi biz altılı masada cumhurbaşkanlığı sistemini değiştirmek için yan yanayız, ancak biz ayrı bir partiyiz. Bizim de hedeflerimiz ve bir yönetim anlayışımız var. Ülke çapında tek başına iktidarı hedefliyor, yerel yönetimleri de kazanmak istiyoruz.

'MANSUR YAVAŞ'I ÖRNEK ALSINLAR'

G.M: Yakın zamanda yaşanan bir gelişme hakkında fikrinizi merak ediyorum. Şişli Belediyesi, atık toplama işçilerinin aleyhine skandal bir yönetmeliğe imza attı. Ne diyorsunuz?

A.Ü.: Bakın emekçi kardeşlerimiz bir hayata tutunma mücadelesi veriyor, faydalı da bir iş yapıyor. Onları kesinlikle devre dışı bırakmak hiç uygun değil bize göre. Mansur başkan, Ankara’da yeni bir uygulamaya gitti, onu örnek alsınlar. Ne yapacak bu insanlar aç mı kalsınlar, çalışıyorlar. Onlara destek olmak gerekir.

G.M.: Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?

A.Ü.: Ülkemiz içeride ekonomik sorunlarla boğuşuyor, dışarıda Yunanistan’dan başlayarak birçok dış tehditle yüzleşiyor. Ancak vatandaşlarımız hiç karamsarlığa kapılmasın, bu millet tarih boyunca birçok cenderenin içinden çıktı. İçerideki enflasyonu, hayat pahalılığını da atlatacağız, dışarıdaki sorunları da çözeceğiz. İyi Parti iktidar olacak ve kadrolarıyla, programıyla Türkiye’nin bütün sorunlarını çözecektir.

Güncelleme Tarihi: 31 Ekim 2022, 11:22
YORUM EKLE
YORUMLAR
Yılmaz. Adlığ
Yılmaz. Adlığ - 1 yıl Önce

Her zaman söylüyoruz.ŞİŞLİ.li ancak sen kurtarırsın.Sn.AHMET ÜNAL bey

SIRADAKİ HABER