İnsanı; vicdanı,varlığı,daha da ötesi yarına aktardığı soyuyla ; modern bir çağa uzanan birikim ve tecrübe dolu mazisini, yetim bir çocuğun, o masum boynu büküklüğüne benzetirim hep.
Kime karşı,nasıl ve niçin?
1-insan doğasının ilkelliğine rağmen, beklenen tekamül fikriyle birlikte, tarihsel gelişiminin bir sonucu olarak; paylaşım,yönetim ve hak arayışı içerisinden bulunma isteğinin kollektif bir anlayışa ve beklentiye dönüşme süreci;
2-Onun, bu tekamül çizgisini adeta görmezlikten anlamazlıktan gelen örgütlü çetelerin parselledikleri yeryüzünde; diliyle yerli , global manada ise ortaklığı şaşırtıcı bir benzerlikleriyle iz sürerek günümüze gelişi;
3-İnsan haklarının temel ihtiyaçlarını gıdım gıdım bir aslan terbiyecisi edası içinde, adına dün adı başka bir şey deyip, bu gün‘sözde ’demokrasi’’dedikleri kırbaç,şartlandırma,güdülendirme refkleksine tabii tutulma sonucu yüksek duvarlarla etrafının sarılışı ve elde edilişteki ısrarlı, sert duruşu...
Kimindir bu bütün insanlığa karşı aynı tutum içinde bulunan soğuk,sağır, duyarsız insanlar ve değişmeyen iktidarlar?
Ayrı dilleri,ayrı dünyaları ve dinleriyle nasıl aynileşip bütünleşiyorlar birbirleriye..?
İşte bütün bunlara sebebiyet veren,altında yatanın; Taht,mihrap ve ilim ruhbanları oldukları uzun bir tefekkür ve çabanın sonucu elde edilen bulguların ışığında bu gün kesinleşti...
Fakat , şu an için varılan nokta ve en çetin soru, bunlarla nasıl mücadele edileceğinin hala netlik kazanamayışı oldu...
Ama ; insan, bir gün kendi yazgısını yeniden ele alma konusunda geniş kitleler halinde bir duruş sergilerse yepyeni, kanlı bir direniş mücadelesi bir kez daha insanın‘’kendinden’’kurtuluş savaşı vermek zorunda kalmış olacağıdır.
Bize düşen, gelecekteki soyumuzu, bu savaşa şimdiden hazırlamak olmalıdır.
Tekamül gibi bir kaçınılmazlık söz konusuysa, ortak benzerlikler gösteren bu tarihi değişmezlikle mücadele,insana rağmen yine insan tarafından gerçekleştirilecektir...
Bir avuç ‘’vicdan’,’ şu dünyayı biz insanlar için yaşanmaz hale getirdi,hem vicdan,hem vicdansızlık ikisi aynı anda bir sinede bulunamaz gerçeği; şu an, en doğru arayışımız olmalı...