CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kollarının “Beş Yılda Dört Milyon Kadın İstihdamı” sloganıyla düzenlediği Kadın İstihdam Buluşması’nda, “Bütün kadınlara sözümdür. Devlet yönetiminde en az yüzde 35 kadın istihdamı sözü veriyorum. En az yüzde 35. Vali, kaymakam erkek, şu erkek, bu erkek. Bu memlekette hukuk fakültesini bitiren kadın yok mu? Siyasal bilgileri bitiren kadın yok mu?” diye konuştu.
CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, emek ve meslek örgütü temsilcileri ve 81 ilden gelen kadınlar katıldı. CHP’nin beş yılda dört milyon kadını istihdam edeceği sözünün yer aldığı sloganlar salonun çeşitli yerlerine yazıldı.
“ONLAR ANLATMALI Kİ DÜNYA BUNU DİNLEMELİ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadınlara hitaben konuştu. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
“Kadınların beraber olması ve birlikte kendi haklarını savunması kadar değerli bir şey yoktur. Dedim ki Aylın Hanıma sorunu bizzat yaşayan kendi anlatması lazım. Tarlada çalışırken hiçbir güvencesi olmayan, bir yakını patlamada hayatını kaybetmiş. Engelli çocuğu var ve çalışamayan engeli çocuğuna bakan ve dram yaşayan kadın. Bunları anlatmamız lazım. Benim anlatmam doğru değil. Ben bunu yaşamıyorum. Senin anlatman da doğru değil sen de yaşamıyorsun. Bunu yaşayan kadınlar var. Onlar anlatmalı ki dünya bunu dinlemeli. Bir dram var ortada. Bu dramın ortadan kaldırılması lazım. Ama bu kadınların önünde bir duvar var. Seslerini duyuramıyorlar.
Tarlaya giden kadın kardeşlerimiz anlattılar. Sabahın dördünde nasıl gittiklerini anlattılar. Ama şunu da söylediler. Hiçbir sosyal güvencemiz yok. Hastalandığımız zaman ne olacak, kim bize bakacak. Ne diyor Anayasamız Türkiye Cumhuriyeti devleti sosyal hukuk devletidir. Sosyal devletse bana bakması lazım. Benim güvenliğimiz sağlaması lazım. Beni dışlamaması lazım. Toplumun dışına itmemesi lazım. Bunu dillendirilmesi gerekiyor.
“HASTANEDE SAHİPSİZ KALIYORSA, DEVLETİN ONUNLA HELALLEŞMESİ LAZIM”
Aynı coğrafyada aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Vatan bizim vatanımız. Peki birilerinin eli yağda, baldayken. Birileri bu dramı çekiyorken nasıl sessiz durabiliriz. Bu insanların hak arayışlarına nasıl sahip çıkabiliriz? Patlamada hayatını kaybedenleri biliyorum. Milletvekili arkadaşlarımızı görevlendirdim. Giden gitti bari adalet olsun. Ben helalleşme kavramından söz ettim. Bir araya gelip helalleşmemiz lazım. Tarlada çalışan, yıllarını veren kişinin sosyal güvenliği sağlanmıyor, hastaneye düştüğünde sahipsiz kalıyorsa, devletin onunla helalleşmesi lazım. Sen çalıştın arkadaş yıllarını verdin bu işe. Senin sigortan yatmadıysa sosyal devlet olarak benim bunu karşılamam lazım demesi lazım.
“KAMPLAŞTI TOPLUM FARKINDAYIM. BİRBİRİMİZE FARKLI GÖZLERLE BAKTIK”
Kamplaştı toplum farkındayım. Birbirimize farklı gözlerle baktık. Bunun da farkındayım. Ama bunları kaldırmamız lazım. Kadınlar çalışıyor. Günün 24 saati çalışıyor. İşte çalışıyor, eve geldiği zaman da çalışıyor. Tek sorununuz var, birlik olmanız, beraber olmanız lazım. Farklı bölgelerde yaşayabilir, eğitim düzeyiniz farklı olabilir, farklı kimlik ve inançlarınız olabilir ama birlik olmanız lazım. Sorunlarınıza beraber sahip çıkmanız lazım. Kadınlar çok güçlü hayatın her alanında güçlü kadınlar. Parçalanan yapı sorunlarınızın duyulmasına engel olur.
“ÜNİVERSİTE MEZUNU EVDE TEMİZLİĞE GİDİYOR”
Kadın çalışırsa kişi başına gelir daha fazla olur, üretir ve alın teri dökerse Türkiye çok daha hızlı büyür. Üniversiteyi bitiren iş bulamadığı için evlere temizliğe giden kadınları biliyorum ben. O kız çocuğunu anne ve baba hangi umutlarla büyüttüler. Üniversiteye gönderdiler, boğazlarından kestiler. Yemediler yedirdiler, içmediler içirdiler. Evladımız daha iyi hayat standardına sahip olsun diye. Üniversiteyi bitirecek, diploması olacak ama iş bulamayacak. Evlatları var. Ne yapacak? Kocası işsiz kendisi evlere temizliğe gidiyor. 21. Yüzyıl Türkiye’sinde bunu hak etmiyor. O nedenle kadınların birleşmesi lazım.
“HANGİ EVDE HUZUR, MUTLULUK VAR? HELE ŞU ELEKTRİK ZAMMINDAN SONRA”
Sosyal hukuk devleti ne demek? Bütün kadın kardeşlerime anlatmak isterim. Bir Anayasa Mahkemesi kararında sosyal hukuk devleti nedir anlatılıyor. İnsan haklarına dayalı, yani kişinin hakkına dayalı olacak. Kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alan devlete biz sosyal devlet diyoruz. Hangi evde huzur, mutluluk var? Hele şu elektrik zammından sonra. Çoluk çocuğunu geçindirmek için pazar artıklarında bir şeyler arayan anneleri düşünebiliyor musunuz? 21 yüzyılın Türkiye’sine bu yakışıyor mu?
“BU İNSANLARIN BANYO YAPMA HAKKI VAR YA”
Kadınlar çalışıyor, diyor sabahın köründe gidip patates topluyoruz diyor. Mevsimlik işçiler var. Çoluk çocuk hep beraber gidiyorlar. Kimisi zeytin, kimisi fındık, kimisi çay topluyor. Bunların nerelerde kaldığını kaç kişi biliyor. Bu insanların banyo yapma hakkı var ya. Bu hak acaba sağlanıyor mu? Bu insanların tuvalete gitme hakkı var. Böyle bir imkanları var mı yok mu Allah aşkına? Ben 21 yüzyıldan söz ediyorum. Sahipsiz insanlar bu insanlar.
“EKMEK ALIRKEN TAK DİYE VERGİ ÖDÜYORSUNUZ”
Kadın istihdamını arttırmak diyoruz. Nasıl arttıracağız. Bunun bilinen yolu şudur. Hepiniz vergi veriyorsunuz. Sigortalı olup olmadığınızın önemi yok. Vergi veriyorsunuz. Çocuğunuza ekmek, su alırken tak diye vergi ödersiniz. Elektrik düğmesine bastınız dört, musluğu açtınız beş çeşit vergi ödersiniz. O zaman sizin ödediğiniz vergiler istihdam yaratacak, yatırım yapılması lazım. Sizin ödediğiniz vergilerle evlatlarınızın iş sahibi olması lazım. Bunun hesabını sorun, kadın kardeşlerimize söylüyorum. Bizim ödediğimiz vergileri nereye harcıyorsunuz diye sorun. Bunu sorduğunuz zaman hak arayışı, demokrasi olur.
“EVDE ÇALIŞIYOR ZATEN”
Engelli çocuğu olan ama çocuğuna bakmak için mecburen iş bulsa dahi çalışamayan kadınlar var. Bunların kesinlikle sosyal güvenlik hakkını sağlamamız lazım. Bizim programımızda var. Sadece engelli değil. Engelli ve yaşlı. O zaman sosyal devlet, engelli annesine ya da yaşlıya bakan anneyi sosyal güvenlik hakkına kavuşturmalı. Sosyal güvenlik primini devlet ödemeli. Belli bir yaşa gelince de ben emekli oldum diyebilmeli. Kişinin evde ya da dışarıda çalışması arasında fark yok ki. Çalışıyor zaten.
Mevsimlik işçi kadınların çocuklarının eğitimini mutlaka sağlayacağız. Gidiyorlar çocuklarla beraber. Çocuk okulu terk ediyor. Çocuğu bıraksa kendisi mevsimlik işçi gidiyor. Aç kalacaklar. O zaman oraya öğretmen, karavan, bütün ihtiyaçlarını giderebileceğimiz. Bakın bazı belediyelerde başladık buna. İnşallah bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde bunu yapacağız.
“TAŞIMALI EĞİTİME SON VERECEĞİZ”
Taşımalı eğitim. Buna da son vereceğiz. Nerede bir kapatılan okul varsa açacağız. Öğretmen ve öğrenciler orada olacak. Eğitime önem vermemin temel nedeni eğitimde kadın ağırlığı vardır. 10 kişi alınacaksa bunu yedisi zaten kadın oluyor. Kadınlara da ek istihdam imkanı sağlanmış oluyor. Belediye başkanı arkadaşlarıma da söyledim. Yoksul mahallelerden başlayarak kreş açacaksınız. Anne çocuğunu güven içinde getirecek kreşe bırakacak. Çalışma hayatına atılacak. Düşük gelirli ailelerden ücret talep edilmeyecek.
Aile Destekleri Sigortasını getireceğiz Allah nasip ederse. Ama kadınların desteğiyle. Bir kişinin doğumundan ölümüne kadar bütün hayatı sigortalı olacak. Şimdi bakın Aile Destekleri Sigortası şu, ailenin geliri yoksa ve geliri asgari ücretin altındaysa o aileye sosyal devlet yardım yapacak. Kadının banka hesabına yatıracak bu parayı. Devlet bir eleman almak istiyorsa önce o aileden başlayacak.
“BOŞANAN KADINA EV SAĞLAYACAK”
Boşanma davaları arttı üzülerek ifade edeyim. Anneler bazen iki, üç çocuğu ile gidecek yer bulamıyor. Anne ve baba evinde rahat edemiyor. Aile Destekleri Sigortasında anne çocuklarıyla ayrı kalmak istiyorsa bu sigorta dalı o aileye ev de tutacak. Evin döşemesini de yapacak. Çocukların gıda ihtiyaçlarını da giderecek.
Kayıt dışı çalışma. Söyledi bir kadın kardeşimiz. Tarlada çalışıyoruz, sigortamız yok. Hastalansak ne olacak? Aile Destekleri Sigortası bunu sağlayacak. Çalışırsanız sigortalı olacaksınız, çalışamazsanız her halükarda sizin sağlık güvenceniz sağlanacak.
“ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ İÇİNDE TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANACAK”
Önümüzdeki süreç içinde Türkiye nüfusu yaşlanacak. Genç değil yaşlı nüfus daha fazla olacak. Biz 2035’ten sonrasını bile düşünüyoruz. Sorunu bugünden görmezseniz sağlıklı çözümler üretemezsiniz. Yaşlı bakım evleri olması lazım. Bu evlerde kadınlar çalışacak ve yeni imkanlar doğacak.
“EN AZ YÜZDE 35 KADIN İSTİHDAMI”
Bütün kadınlara sözümdür. Devlet yönetiminde en az yüzde 35 kadın istihdamı sözü veriyorum. En az yüzde 35. Vali, kaymakam erkek. Şu erkek, bu erkek. Bu memlekette hukuk fakültesini bitiren kadın yok mu? Siyasal bilgileri bitiren kadın yok mu? Her yerde erkek ama kadına gelince... Hani var ya fabrikada çalışırken kadına ikinci sınıf muamele. Sen daha düşük ücret alacaksın diye. Niye kardeşim? Hem eşitlik diyorsun bir de kadın daha fazla çalışıyor hem de daha düşük aylık alacaksın. Bu rezaletlere de son vereceğiz.
“MİLLET İTTİFAKI OLARAK HEP BERABER İNŞALLAH GÜZEL BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ"
Bir şeyi unutmayın Bu kardeşiniz kim haksızlığa uğradıysa onun yanında olacaktır. Kimsenin kimliği, inancı, yaşam tarzı beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren o evde işsiz var mı bereket var mı, o evde huzur var mı o evde o caddede rahat geçinebiliyorlar mı benim derdim o. Bunu sağlamak için mücadele edeceğiz ama bu mücadelede asıl aktör kadınlar. Hak arayın. Kendinizi sahipsiz hissetmeyin. Bu ülke çok bereketli ama kaynaklarını hakça bölüşmüyor. Birisine çok büyük paralar gidiyor fakire fukaraya ise küçük paralar vererek avutmaya çalışıyorlar. Şu sözüm var Allah nasip ederse Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bir evde huzursuzluk varsa onu en derinden yaşayan kadındır. Kendi ailemden biliyorum, annemden de biliyorum. Evde huzurun olması kadının gidip çalışması erkeğin eline muhtaç olmaması evde birinci güç olarak ortaya çıkması toplumun büyümesi için çok değerlidir. Bakın OECD’de her 100 kadından 49’u çalışıyor, biz de ise maalesef yüzde 28’i. Bu aradaki fark Türkiye’nin kalkınmasına engel olan farktır. Umutsuzluğa kapılmayın Millet İttifakı olarak hep beraber inşallah güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz."
