Şırınga çikolatası yerken ölen Mert Yağız Köksal'ın davası görüldü

Ankara Keçiören’de okuldan aldığı şırınga şeklindeki çikolatanın boğazına kaçması sonucu nefessiz kalarak yaşamını yitiren Mert Yağız’ın ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması yapıldı.

Şırınga çikolatası yerken ölen   Mert Yağız Köksal'ın davası görüldü


 Kantin işletmecisi Neşe Yavuz ürünü sattığını ancak Mert Yağız’a satmadığını savundu. Mert’in annesi Şükran Köksal “Anne olanlar daha iyi anlar, her gün aynı bizim için. Bir gün değil her gün yok. Herkes bilmedik, görmedik oyununu oynuyor ama ilahi adalet yerini bulacak” dedi.

Ankara Keçiören’deki Şehit Ahmet Kabukçu İlköğretim Okulu 1. Sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Mert Yağız Köksal'ın 10 Aralık 2019 tarihinde okul kantinden satın aldığı plastik şırınga içerisindeki çikolatayı yerken boğazına tıpa kaçması sonucu nefessiz kalarak yaşamını yitirmesiyle ilgili Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Küçük Yağız’ın ‘asli kusurlu’ olarak görüldüğü davada, ‘tali kusurlu’ olarak değerlendirilen okulun kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan firma sahibi Yunus Taycı hakkında 'taksirle ölüme neden olmak' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Yağız’ın ölümünden önce de 28 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’dan yine aynı çikolata nedeniyle ölüm gerçekleşmişti. Diyarbakır'da 7 yaşındaki Miraç Umut Bilgi de Yağız gibi bakkaldan aldığı şırınga çikolata nedeniyle yaşamını yitirmişti. Bilgi’nin ölümüne ilişkin verilen bilirkişi raporunda ise "Ürünü üreterek piyasaya süren işyeri sahibinin ve işyerinde çalışan yetkili personelin asli kusurlu olduğu” belirtilmişti.

BİZ SATMADIK

Ankara 17’nci Asliye Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, sanık Neşe Yavuz, Mert Yağız’ın babası Faruk, annesi Şükran Köksal ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme, kimlik tespitinin ardından suçlamaları hatırlatarak sanık Neşe Yavuz’a savunması için söz verdi. Sanık Yavuz, olaydan yaşanmasından dolayı büyük üzüntü yaşadığını söyleyerek,  “Kantinde bu ürünü satıyoruz. Ancak olay günü Mert Yağız Köksal’a satmadık. Ürünün kantinde satılmasının uygun olup olmadığıyla ilgili bir uyarı yapılmadı. Çikolata ürünlerinde kalori değerlerine göre satışının uygun olup olmadığının belirlendiğini biliyordum. Ancak bu ürünün şeklinden dolayı satışının yasak olduğunu bilmiyordum. Denetimler yapıldığı sırada bu çikolatalar buradaydı” dedi.

Mert Yağız’ın ailesinin avukatı Elçin Özge Şimşek ise sanığın savcılık aşamasında verdiği ifadesinde ürünü satmadığını söylediğini hatırlattı. Sanık Yavuz ise böyle bir ifadesi olmadığını, ürünü Mert Yağız Köksal’a satmadıklarını söylediğini iddia etti. Ankara dışında yaşayan ve pandemi koşulları nedeniyle duruşmaya katılamayan Yunus Taycı’nın ise savunması alınamadı.

‘MARKETTEN ALMIŞ OLABİLİR’ SAVUNMASI

Mahkeme, olayla ilgili aralarında okul müdürü, müdür yardımcısı, iki nöbetçi öğretmen, kantin çalışanlarının da bulunduğu 10 tanığı dinledi. Tanık olarak dinlenen kantin çalışanları da Mert Yağız Köksal’a ürünü satmadıklarını, dışarıdan bir marketten almış olabileceğini söylediler.

Tanık ifadelerinin ardından söz alan Avukat Elçin Özge Şimşek Çağlayan, sanık ve tanık ifadelerinin çeliştiğini, bunun da uygun olmamasına rağmen sanığın, çocukların hayatlarını hiçe sayarak ürünü bilerek sattığını ortaya koyduğunu dile getirdi. Avukat, davanın ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan açıldığını, ancak olayın ‘olası kastla adam öldürmek’ kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, mahkemeden görevsizlik kararı vererek, dosyayı ağır ceza mahkemesine göndermesini talep etti.

TALİMATLA İFADESİ ALINACAK

Taraf avukatlarının beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmaya katılmayan sanık Yunus Taycı’nın talimatla savunmasının alınmasına karar verdi. Köksal ailesinin avukatının görevsizlik talebini kabul etmeyen mahkeme, dinlenmeyen diğer tanıkların da dinlenmesine ve dosyada bulunan eksikliklerin giderilmesine karar vererek, duruşmayı Nisan 2021’e erteledi.

‘YASAK OLDUĞUNU BİLİYORLARDI’

Duruşmanın ardından adliye önünde Köksal ailesi ve Köksal ailesinin avukatı Elçin Özge Şimşek adliye önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Şimşek, sanıklardan kantin işletmecisi Yavuz’un mahkemede verdiği ifadede şırınga çikolatayı sattığını kabul ettiğini söyleyerek, bu ürünlerin okulda satılmasının yasak olduğunu Yavuz’un da bildiğini kaydetti. Şimşek, okul yöneticilerinin de bu dosyadaki tanıklığında “Bizim haberimiz yoktu” dediğini aktardı. Şimşek bu ürünün okul kantininde satışının yasak olduğunun bilinmemesinin kabul edilebilir olmadığını vurguladı.

Şimşek bu çikolata markası nedeniyle benzer bir ölümün Diyarbakır’da gerçekleştiğini hatırlatarak, “Mert Yağız’ın ölümünden sonra bu ürünlerin toplatılmasıyla diğer çocukların hayatı kurtulmuş oldu” diye ekledi.

‘OLASI KAST VAR’

Şimşek küçük Mert’in ‘asli kusurlu’ olarak gösterildiği bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ve mahkemeye de görevsizlik talebinde bulunduklarını kaydederek, “Bu ürünlerin çocukların sağlığı açısından zararlı olduğunu bile bile ‘Olursa olsun’ denilerek, bu ürünlerin satıldığını düşünüyoruz. O yüzden de olası kast olduğunu düşünerek görevsizlik talebinde bulunduk” diye konuştu. Şimşek davanın ‘olası kast ile adam öldürme’ suçundan ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini ekledi.

‘ANNE OLAN ANLAR’

Mert’in annesi Şükran Köksal duruşmanın zor geçtiğini ancak adalet için sabrettiklerini söyleyerek, Mert’siz geçen günleri “Anne olanlar daha iyi anlar, her gün aynı bizim için. Bir gün değil her gün yok. Herkes bilmedik, görmedik oyununu oynuyor ama ilahi adalet yerini bulacak” dedi. Anne Yağız adalet beklediklerini vurguladı. Baba Faruk Köksal ise okul içerisinde ölümün gerçekleştiği için bilirkişi raporunun farklı yöne çekildiğini kaydederek, Diyarbakır’daki Umut’un ölümüne ilişkin verilen bilirkişi raporunu örnek gösterdi.

Güncelleme Tarihi: 17 Aralık 2020, 20:23
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER