Eczacılar ve eczacı odaları, kurda yapılan düzenlemeyle yüzde 20’lere gerileyen ilaç yokluğunun, 'kabul edilebilir' sayılan yüzde 4 oranına düşmeyeceği görüşünde. Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, "İlaç, ertelenebilecek bir unsur değil. Hasta, reçetesiyle geldiği zaman ilacına ulaşması gerekiyor" dedi. Eczacı Ahmet Çakan ise “‘Kabul edilebilir’ dediğimiz, ‘yokluk oranı’ dediğimiz yüzde 4 oranlarına asla gelemeyecek. Zammın yapılma şekli yanlış" diye konuştu.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, ilaç fiyatlandırmasında euro kurunu geçen hafta 4,57'den 6,29'a yükseltti. Karar bu hafta geçerli olmaya başladı ancak eczanelerde ilaç yokluğu yaşanmaya devam ediyor. Eczacılar, 100 ilaçtan 20'sinin piyasada hala bulunamadığını belirterek, ucuz olan ve nadir hastalıklarda kullanılan ilaçlarda yokluğun daha çok görüldüğünü söyledi. 

"İLAÇ ERTELENEBİLECEK BİR UNSUR DEĞİL"

Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, ilaç yokluğunun devam ettiğini belirterek şunları kaydetti:

"İlaca yüzde 37,43'lük bir zam geldi. Zamla beraber bazı ilaçların bulunurluğu sağlanırken halen eczane raflarında birçok ilaca ulaşamıyoruz. Bu ilacın kur güncellenmesinin yapılması, ilaca ulaşılabilirliğin tek başına çözümü değil. Bu pandemi öncesinde, normalde ilaçların yokluğunu kabul edebileceğimiz yüzde 4 ilaç yoklukları her dönem yaşanıyor. Pandemide 8 oldu, sonra 12 oldu, 20'lere çıktı ve bu fiyat güncellemesinden önce yüzde 25'leri aşan bir yokluk derecesiyle karşı karşıya kaldık. Bugün için baktığımızda ise 37,43'lük zam geçişinden sonra bu oranın yüzde 20'lerin altına doğru gerilediğini gözlemliyoruz. Ancak bu oran, bizler ve hastaların ilaca ulaşabilirliği açısından yeterli bir oran değil.

İlaç, ertelenebilecek bir unsur değil. Hasta, reçetesiyle geldiği zaman ilacına ulaşması gerekiyor. Fiyatından dolayı ulaşamıyorsa sıkıntı, bürokratik engelden ulaşamıyorsa o da sıkıntı.

Mevcuttaki euro kurunun bir yıl boyunca sabit kaldığını düşünsek dahi, İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre 2023 yılında ilaca yüzde 50'nin üzerinde bir fiyat artışı yansıması söz konusu. Dolayısıyla yüzde 37,43'te bu kriz yaşanmışken yüzde 50'nin üzerinde bir oran beklentisi olduğu zaman ithal ilaçların birçoğunu eylül ayından itibaren bulmakta çok ciddi sıkıntılar çekebileceğimizi düşünüyoruz. Mevcut yapılan güncelleme, ilaçlarla ilgili bulunurluğu tam anlamıyla sağlamayacak."

"ZAMMIN YAPILMA ŞEKLİ YANLIŞ"

Eczacı Ahmet Çakan ise ‘kabul edilebilir yokluk’ oranlarına ulaşmanın mümkün olmadığını savundu. Çakan, ilaç yokluğunun, en çok ‘ucuz’ denilen yerli üretim ilaçlarda olduğunu kaydetti. Çakan'ın açıklaması şöyle:

"Bu hafta itibariyle yüzde 20'nin altına düşmeye başladı. Ancak ‘kabul edilebilir’ dediğimiz ‘yokluk oranı’ dediğimiz yüzde 4 oranlarına asla gelemeyecek. Zammın yapılma şekli yanlış. Beş TL'lik ilaçla bin TL'lik ilacın üretim girdileri farklı. Siz, beş TL'lik ilaca da yüzde 37, bin TL'lik ilaca da yüzde 37 zam yaptığınızda bir taraftaki karşılığı 370 TL olurken diğer taraftaki karşılığı 1 TL 80 kuruş civarlarında oluyor. Ucuz dediğimiz ilaçların çoğu zaten yerli üretim ilaçlar, zam bu şekilde yansıtıldığında yerli üretim yapan firmalar, üretim girdilerini karşılayamadığı için bu ilaçları daha az üretmeye başlıyorlar. Doğal olarak bu ilaçlar, ‘yetim ilaç’ dediğimiz kategoriye girmeye başlıyor. Nadir hastalıklarda kullanılan ve üreticiye kar marjı düşük olan ilaçlarda da bu zam sonrasında farklı yansımalar olduğu için ‘yetim ilaç’ kategorisine çıkıyor. 

Euro kuru düzenlemesi 6,29'da yapılmış olsa da ithal ilaçların çoğunda, ciddi vakalarda kullanılan ilaçların çoğunda yıl sonunda başlayan bir yokluk durumu başlıyor. Şubatta ancak çözülmeye başlıyor ama bugün geldiğimiz senaryoda zaten euro kuru 15,50 olarak seyrettiği için 6,29'luk o değer, yabancı firmaları da yine tatmin etmiyor ve bu yokluk süregelen bir şekilde devam ediyor."